Trafik Kazasında Kendi Kusuru ile Vefat Edenin Destekte Bulunduğu Kişilerin Sigorta Şirketlerinden Destekten Yoksunluk Tazminatı Talep Edebileceğine Dair Karar
17 Ocak 2018Trafik Kazası Nedeniyle Engelli Kalan Gencin Maddi Tazminat Davası 2012
17 Ocak 2018Olay, kaldırımda bekleyen şahsa, yoldan geçen bir aracın çarpması sonucu gerçekleşmiştir. Olaya dair karar örneği ektedir.
T.C. SAPANCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2011/177 Esas - 2012/266
TÜRK MİLLETİ ADINA
T .C.
SAPANCA
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2011/177 Esas
KARAR NO : 2012/266
HAKİM : ..........
KATİP : ..........
DAVACILAR : 1- .......... - 13756772176 Gazipaşa Mah. Özgürlük Cad. No:56 İç Kapı No:1 Sapanca/ SAKARYA
2- .......... - 13813770268 Gazipaşa Mah. Özgürlük Cad. No:56 İç Kapı No:1 Sapanca/ SAKARYA
Ç OCUK : .......... - 13711773606 Gazipaşa Mah. Özgürlük Cad. No:56 İç Kapı No:1 Sapanca/ SAKARYA
[VEKİLİ] : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ - Rüstempaşa Mah.Ersin Cad.No:31 54600 Sapanca/ SAKARYA
DAVALI : 1- ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ - Büyükdere Cad.İş Kuleleri Kule:2 K:22-26 4.Levent
Merkez/ İSTANBUL
[VEKİLLERİ] : Av. .......... - Kemalpaşa Mh. Cumhuriyet Cd. Dündar Rorf İş Merkezi K:4 No:102 İzmit/ KOCAELİ
Av. ..........- Kemalpaşa Mh. Cumhuriyet Cd. Dündar Rorf İş Merkezi K:4 D:102 İzmit/ KOCAELİ
DAVALILAR : 2- ..........- Rüstempaşa Mahallesi Açelya Sokak No:7/2 Sapanca/ SAKARYA
3- .......... - Güldibi Mahallesi Alkent Sitesi No:5 Da:1 Sapanca/ SAKARYA
[VEKİLİ] : Av. ..........- Rüstempaşa Mah.Atatürk Cd.No:34/E Sapanca/ SAKARYA
DAVA : Tazminat (Maddi ve Manevi)
DAVA TARİHİ : 20/05/2011
KARAR TARİHİ : 12/07/2012
Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yapılan yargılama toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi ile açılan "maddi ve manevi tazminat" davasıdır.
Davacılar vekili, davalı .......... adına kayıtlı, davalı .......... idaresinde bulunan 54 .. 678 plaka sayılı aracın, müvekkilli .......... ç arparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının kazanç kaybına uğraması nedeni ile geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı olarak ıslâh ile arttırılmış 69.710,86TL. maddi, kaza nedeniyle uğranılan acı ve elemin dindirilmesi için mağdurun annesi .......... ve babası .......... yönünden ayrı ayrı olmak üzere 10.000,00'er TL. manevi tazminatın ve yine dava dilekçesinde miktar belirtmeksizin talep edilen ve daha sonra daimi iş göremezlik raporunun sunulmasından sonra ıslah ile miktarı belirtilen mağdur .......... yönünden 30.000,00TL. manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar .......... ve ..........vekili; askerlik süresinin tazminat hesabında nazara alınmaması gerektiğini, müvekkiline ait aracın binek aracı olarak kullanıldığının sabit olduğunu, bu nedenle hükmedilecek tazminata müvekkilleri açısından yasal faiz uygulanması gerektiğini, istenen tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, sigorta poliçesinde manevi tazminat klozu olduğundan manevi tazminat yönünden davanın sigorta şirketine ihbarını talep ettiklerini, davacının kazanın oluşumunda tamamen kusurlu olduğunu, dava dilekçesinde manevi tazminat miktarı belirtilmediğinden sonradan ıslah yoluyla manevi tazminat istenmesinin mümkün olmadığını, d avanın reddini savunmuştur.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili, müvekkili sigorta şirketinin 54 .. 678 plaka sayılı aracın Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortacısı olduğunu, kaza ile ilgili olarak dava açılmadan önce müvekkili sigorta şirketine zararların karşılanması için ihbarda bulunulmadığını, temerrüt şartları oluşmadığından müvekkili şirketten dava tarihinden itibaren faiz istenmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin zarardan sorumluluğunun kusur oranı kadar olduğunu, tedavi masrafları ve iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamına girmediğini, bu giderlerden 6111 sayılı kanunun 59. Ve geçici 1. Maddesi gereğince SGK'nun sorumlu olduğunu, savunmuştur.
Adli Tıp Kurumu Kocaeli Şube Müdürlüğü'nün 21.12.2011 tarih ve 2011/9992 nolu raporuna göre; d avacı .......... 'in 24.04.2011 tarihinde meydan gelen trafik kazası sonucu her ik tibia fibula kırığı ile sağ dizde meydana gelen hareket kısıtlanması niteliğindeki arızasının 15,8 (Yüzde onbeş nokta sekiz) oranında sürekli iş göremezliğini (maluliyetini) gerektirdiğini belirtilmiştir.10.04.2012 tarihli raporda ise tedavi süresi ve geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olacağı belirtilmiştir.
Mahallinde kusur oranını tespiti için trafikçi bilirkişi vasıtası ile keşif icra edilerek rapor alınmış, bilirkişi .......... 06.10.2011 tarihli raporunda, 24.04.2011 tarihinde meydan gelen trafik kazasında davalı sürücü .......... tamamen kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Daha sonra dosya bütün olarak tazminat hesabı hususunda uzman bilirkişi Av. .......... tevdi edilerek maddi tazminat hesabı ile ilgili rapor alınmıştır. Bilirkişi Av. .......... 07.05.2012 tarihli ek raporunda; davacı .......... kazadan dolayı uğradığı geçici ve daimi iş göremezlik nedeniyle kazanç kaybının toplam 69.710,86TL. olduğunu belirtmiştir.
Oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen denetime elverişli uzman bilirkişi raporlarında belirtilen maluliyet oranı, kusur oranı ve tazminata ilişkin hesaplama hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporları doğrultusunda; davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
54 .. 678 plaka sayılı aracın ticari araç sınıfında olması nedeniyle hükmedilen maddi tazminata davalılar .......... ve .......... yönünden ticari faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatının SGK tarafından karşılanması gerektiği yönündeki savunması yerinde değildir. Dayanılan 6111 sayıl kanunun ilgili maddesinde trafik kazasından dolayı uğranılan geçici iş göremezlik tazminatı SGK'nun sorumluluğunda değildir.
Davacının askerlik süresinde para kazanıp kazanmamasının efor kaybı açısından bir önemi yoktur. Kaldı ki sakatlıktan dolayı diğerlerine göre daha fazla efor sarf edeceği aşikardır. Bu nedenle davalı vekilinin askerlik süresinin tazminat hesabında nazara alınmaması gerektiği yönündeki savunması yerinde değildir.
Manevi tazminat taleplerine gelince; Yüksek Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK.nun 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K.sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; "Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir." denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Somut olayda çözümü gereken hususlardan birisi; dava dilekçesinde herhangi bir miktar belirtmeksizin talep edilen manevi tazminatın, aşamalarda miktar belirtilmek suretiyle ıslah ile istenip istenemeyeceği hususudur. Davacı .......... vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde açıkça, manevi tazminat talebi vardır. Davacı vekili talebinde kesin maluliyet oranını belli olmaması nedeniyle manevi tazminat miktarını belirtmediklerini ileride sakatlık oranının belli olmasından sonra ıslah suretiyle manevi tazminat miktarını belirleyeceklerini bildirmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde maluliyet oranı henüz belli olmadığından dolayı miktarını belirtmediği ancak talep ettiği manevi tazminatın, maluliyet oranı belirlendikten sonra ıslah yoluyla miktarı belirtilmek suretiyle talep edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum yoktur.
Davaya konu olayda, yukarıdaki ilkeler değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesi, davacı .......... yaralanmış ve tedavi görmüştür. Diğer davacılar ise mağdur/davacı .......... annesi ve babasıdır. Kazanın meydana gelmesinde sürücü/davalı .......... tamamen kusurludur. Diğer davalı ..........54 .. 678 plaka sayılı aracın malikidir. Mahkememizce, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü, tarafların mali ve içtimai durumları, eyleminin niteliği ve atfedilen kusur oranı, davacılarda yaratılan elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında davacılar lehine manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir. Davacıların talep ettikleri manevi tazminat miktarları mahkememizce yukarıdaki ilkeler nazara alınarak makul görülmüştür. Bu nedenle davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı .......... maddi tazminat davasının kabulüne, 2.7000,00TL. geçici iş göremezlik tazminatı ve 67.010,86TL. daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 69.710,86TL. maddi tazminatın davalılar .......... , .......... ve Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş'nden müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen tazminata davalılar .......... ve .......... yönünden kaza tarihi olan 24.04.2011 tarihinden itibaren, diğer davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 20.05.2011 tarihinden itiberen ticari faiz işletilmesine,
2 -) a-) Davacı .......... manevi tazminat davasının kabulüne, 30.000 ,00TL. manevi tazminatın, davalılar .......... ve .......... müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tazminata kaza tarihi olan 24.04.2011 tahinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
b-) Davacı .......... manevi tazminat davasının kabulüne, 1 0.000 ,00TL. manevi tazminatın, davalılar .......... ve .......... müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tazminata kaza tarihi olan 24.04.2011 tahinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
c-) Davacı .......... manevi tazminat davasının kabulüne, 1 0.000 ,00TL. manevi tazminatın, davalılar .......... ve .......... müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tazminata kaza tarihi olan 24.04.2011 tahinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
3-) 54 .. 678 plaka sayılı araç üzerine konulan ihtiyati haczin karar kesinleşinceye kadar devamına,
4-) Alınması gerekli 7.111,00TL karar ve ilam harcından peşin alınan 18,40TL ile 270,00TL ıslah harcının mahsubuyla 6.822,60TL bakiye karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
5-) Davacı tarafından yapılan 18,40TL başvuru harcı, 18,40TL peşin harç, 0,60TL dosya bedeli, 270,00TL ıslah harcı, 85,00TL tebligat ve müzekkere posta gideri, 250,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 642,40TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-) Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin yapan davalı üzerinde bırakılmasına,
7-) Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, hükmedilen maddi tazminat üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan ve takdir edilen ....TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-) Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, hükmedilen manevi tazminat üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan ve takdir edilen ...TL vekalet ücretinin davalılar .......... ile .......... müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-) Davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay da temyizi kabil olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı . 12/07/2012
Katip 99402 Hakim 39784