ORMAN NİTELİĞİNDEKİ TAŞINMAZI TAPUDA SATAN KİŞİYE KARŞI AÇILMIŞ OLUNAN TAZMİNAT DAVASIDIR
19 Ekim 2021MÜTEAHHİDİN SATIŞ BEDELİNİ ALDIĞI TAŞINMAZI TESLİM ETMEMESİ NEDENİYLE AÇILAN TAZMİNAT DAVASIDIR
8 Ocak 2022T.C.
MENEMEN
- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
K A B U L
ESAS NO : 2017/291
KARAR NO : 2021/210
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :
VEKİLİ : Av. …
DAVACILAR :
VEKİLİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ –
DAVALI : HAZİNEYE İZAFETEN MENEMEN MAL MÜDÜRLÜĞÜ – Hükümet Konağı Menemen/ İZMİR
VEKİLİ : Av.
MÜTEVEFFA :
DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Yıkım ve Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/06/2017
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
YAZIM TARİHİ : 18/11/2021
Mahkememiz dosyası ile birleşen Menemen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/38 Esas –
2018/11 Karar sayılı dosya :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : MENEMEN MAL MÜDÜRLÜĞÜ
DAVA : ALACAK
DAVA TARİH : 22/01/2018
Mahkememiz dosyası ile birleşen Menemen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/32 Esas –
2018/ 10 Karar sayılı dosya :
DAVACILAR :
VEKİLİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ –
DAVALI : HAZİNEYE İZAFETEN MENEMEN MAL
MÜDÜRLÜĞÜ – Hükümet Konağı Menemen
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
Mahkememiz dosyası ile birleşen Menemen 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/ 518 Esas –
2017/ 471 Karar sayılı dosya :
DAVACILAR :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : HAZİNEYE İZAFETEN MENEMEN MALMÜDÜRLÜĞÜ
KONU : Tapu Kaydının İptali
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava dosyası yönünden; davacılar vekili 14/06/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilleri adına tapuda kayıtlı bulunan Menemen İlçesi, Emiralem Köyü, Cimcimderesi mevkiinde kain 1330 parsel sayılı 62.645,77 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile davacıların murisi ……… adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, belirtilen taşınmazın halen davacıların mülkiyetinde olduğunu, davacı müvekkillerin bahse konu taşınmazın satışı için, çalışma yaptıkları esnada (2017 yılı başında), orman idaresi tarafından taşınmazları üzerine “orman şerhi” konulduğunu öğrendiklerini, belirtilen orman şerhi ile ilgili olarak, kendilerinin öğrenme tarihlerine kadar, idare tarafından hiçbir bildirim yapılmadığını, davaya konu taşınmazın 1946 yılında yapılan orman tahdit çalışmalarında Karıncalı Devlet Ormanı sınırları içinde kalmasına rağmen 1965 yılında tapulama çalışmalarına konu edildiğini, bu durum nedeniyle tapu sicilinin hatalı tutulması olgusunun gerçekleştiğini, yasal süresi içinde dava açtıklarını beyan ederek davalarının kabulüne, fazlaya dair hakların saklı kalması kaydı ile şimdilik 18.000-TL (şimdilik her bir davacı için hissesine düşen miktara esas olmak üzere 1.000’er TL) maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı hazineden tahsiline, davaya konu Menemen İlçesi, Emiralem Köyü, Cimcimderesi Mevkiinde kain, 1330 parsel sayılı 62.945,77 m² yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kalan bölümünün (davacı paylarının) tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma tarihi tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili 27/09/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; tapu kaydı incelendiğinde dava konusu taşınmazın 05.09.1962 tarihinde vefat eden ……… adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığını, dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyetinde olup davacı tarafça sunulan Menemen Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.09.2012 tarih 2012/732 Esas, 2012/723 Karar sayılı ……e ait mirasçılık belgesi incelendiğinde ………. ‘in davanın açıldığı tarihteki tüm mirasçıların işbu davada davacı olarak yer almadığını, mirasçı birden çok ise terekenin paylaşmaya kadarki durumuna miras ortaklığı dendiğini, miras ortaklığının tüzel kişiliği ve taraf ehliyetinin olmadığını, bu nedenle bütün mirasçıların birlikte dava açması gerektiğini, elbirliği ortaklığının tüzel kişiliğe haiz olmadığı için, ortaklık olarak dava ehliyetine sahip olmadığını, ortaklığın malik olduğu eşyalara ilişkin davalarda ancak ortakların tamamının ya davacı ya da davalı olabileceğini, davanın yasal süre içinde açılmadığını, bu nedenle yasal süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunduklarını beyan ederek haksız ve yersiz olarak açılan davanın öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaate ise esas bakımından reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Menemen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/38 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyet esasına göre maliklerinden bir kısmı adına Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde aynı içerik ile aynı tarafa karşı derdest bir davanın mevcut olduğunu, işbu davanın belirtilen dava kapsamında taraf olmayan bir kısım hak sahipleri adına da talepte bulunduklarını, yerleşik içtihatlar gereği iştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğu durumlarda tüm hak sahiplerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini, eğer bu husus mevcut değil ise mahkemece belirtilen eksikliğin giderilmesi için süre verilmesi ya da muvafakat alınmasının esas olduğunu belirterek; işbu dava dosyasının Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/291 E sayılı dava dosyası üzerinden devamına, haklı kısmi alacak davasının kabulü ile şimdilik 8.000 TL maddi tazminatın, ana dosya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı hazineden tahsiline, davaya konu Menemen ilçesi, Emiralem köyü, Cimcimderesi mevkiinde kain 1330 parsel sayılı 62.945,75 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile hazine adına tapu kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Menemen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/32 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyet esasına göre maliklerinden bir kısmı adına Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde aynı içerik ile aynı tarafa karşı derdest bir davanın mevcut olduğunu, işbu davanın belirtilen dava kapsamında taraf olmayan bir kısım hak sahipleri adına da talepte bulunduklarını, yerleşik içtihatlar gereği iştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğu durumlarda tüm hak sahiplerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini, eğer bu husus mevcut değil ise mahkemece belirtilen eksikliğin giderilmesi için süre verilmesi ya da muvafakat alınmasının esas olduğunu belirterek; işbu dava dosyasının Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/291 E sayılı dava dosyası üzerinden devamına, haklı kısmi alacak davasının kabulü ile şimdilik 8.000 TL maddi tazminatın, ana dosya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı hazineden tahsiline, davaya konu Menemen İlçesi, Emiralem Köyü, Cimcimderesi mevkiinde kain 1330 parsel sayılı 62.945,75 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile hazine adına tapu kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili mahkememizin 2017/ 518 Esas sayılı dosyasında mahkememize hitaben verdiği 07/11/2017 tevzi tarihli dilekçesinde özetle; davacı müvekkilleri adına tapuda kayıtlı bulunan İzmir İli, Menemen İlçesi, Emiralem Köyü, Cimcimderesi Mevkiinde kaim 1330 parsel sayılı 63.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile davacıların murisi olan ‘…….. adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın halen davacıların mülkiyetinde bulunduğunu, davacı müvekkillerinin 2017 yılı başında dava konusu taşınmazın satış işlemlerini gerçekleştirmek için Tapu Müdürlüğüne gittiklerinde Orman İdaresi tarafından taşınmaz üzerine ‘orman şerhi’ konulduğunu öğrendiklerini, bu durumu öğreninceye kadar müvekkillerine hiçbir bildirim yapılmadığını, dava konusu taşınmazın, 1946 yılında yapılan orman tahdit çalışmalarında ‘Karıncalı Devlet Ormanı’ sınırları içinde kalmasına rağmen, 1965 yılında tapulama çalışmalarına konu edildiğini, böyle olunca da tapu sicilinin hatalı tutulmasının söz konusu olduğunu, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı yada başkaca bir ayni hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olduğunu, Yargıtayın yerleşik kararlarında da orman idaresine yapılan idari başvurunun sonucu olumsuz ise dava açma hakkı doğacağının açıkça ifade edildiğini, diğer hissedarlar tarafından dava konusu taşınmaz üzerindeki orman şerhinin kaldırılması için orman idaresine başvuruda bulunulduğunu, tapu kaydı üzerindeki orman şerhinin kaldırılmayacağına dair olumsuz cevap verilmediğini, buna ilişkin yapılan başvuru ile orman idaresinin cevabi yazısının Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/291 E. sayılı dosyası içinde mevcut olduğunu, dava konusu taşınmazın, muristen müvekkillerine intikal etmiş ve senelerdir müvekkilleri tarafından hiçbir sınırlama olmaksızın kullanıldığını, yapılan orman tahdit işlemi ile müvekkillerine ait taşınmazın, orman olduğundan bahisle yok sayıldığını, müvekkillerinin tapu sicilinin hatalı tutulmasından ötürü, fahiş derecede maddi zarara uğradığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki orman şerhi kaldırılmadığı/taşınmazın tapu kaydı iptal edilemediği için dava açtıklarını, dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının henüz iptal edilmediğinden, değerlendirme tarihi dava tarihi olarak esas alınması gerektiğini, dava konusu taşınmaz hakkında diğer hissedarlar tarafından Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/291 E. sayılı dosyası ile dava ikame edilmiş olup; zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan konusu ve tarafları aynı olan işbu davanın Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/291 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tapu Müdürlüğünden dava konusu taşınmazın tapu kayıtları istenilmiş, Kadastro Biriminden dava konusu taşınmazın civar parseller ile birlikte ölçekli krokisinin çıkartılarak gönderilmesinin istenilmesine, İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/313 Esas sayılı veraset ilamı Uyap sistemi üzerinden istenilmiş, dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalde bir fen bilirkişisi, bir orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişisi, bir inşaat mühendisi bilirkişi refakatiyle keşif yapılmış, bilirkişilerden rapor ve itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler 24/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; dava konusu 1330 parsel no.lu yerin ilk orman tahdidinde, tahdidi kesinleşmiş Karagöl Devlet Orman Sınırları içerisinde kaldığı mevcut durumu itibariyle tarımsal amaçlı kullanılmayan, üzerinde kapalılık teşkil eden orman ağaç ve diri örtüsü bulunan orman vasfında olduğunun tespit edildiğini, çevresindeki ormanın devamı niteliğinde olup, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığını, 1964 ve 1965 yıllarında grafik yönteme göre yapılan arazi kadastro çalışmaları sonunda dava konusu taşınmazın 1330 parsel numarasıyla “on zeytin ağacı havi tarla” vasfıyla 63000 m² yüzölçümünde ……….. adına tespit ve tescil edildiğini, tapu kaydının beyanlar hanesinde 30.11.2011 tarih, 12810 yevmiye no.su ile konulmuş “taşınmaz orman sınırları içinde kalmaktadır” şerhinin bulunduğu , görüldüğünü, dava konusu yerin bulunduğu Emiralem Mahallesinde (köyünde) 3116 sayılı yasaya göre orman tahdit çalışmalarının 1946 yılında yapıldığını, yasal ilanından sonra kesinleştiğini, daha sonra 1978 yılında 6831 sayılı yasaya göre eski tahdidin aplikasyonu ve 1744 sayılı yasa ile değişik 2. madde uygulaması yapılıp ilan edilerek kesinleştiğini, daha sonra 2008 yılında 6831 sayılı yasanın 3302 sayılı yasa ile değişik 2B madde uygulaması ve sınırlandırma sırasında orman olduğu halde orman sınırları dışında kalan ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda 2/B uygulaması çalışmalarının yapılıp ilan edilerek yasal süre içinde itiraz edilmediğinden dava konusu yer için kesinleştiğinin tespit edildiğini, dava konusu yerde yasal süre içerisinde dava açılmadığı için kesinleşmiş orman kadastrosu bulunduğunu, bu nedenle söz konusu davanın orman kadastrosuna (sınırlamasına) itiraz davası olmadığını, memleket haritası ve hava fotoğrafı incelenmesini gerektiren bir husus bulunmadığı için memleket haritası ve hava fotoğrafı incelemesi yapılmadığını, kesinleşmiş orman kadastro haritası uygulandığını, 1964 – 1965 yıllarında yapılan tapulama çalışmalarından önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmasına rağmen, tapulama çalışmalarının orman tahdit çalışmaları ve orman tahdit haritası dikkate alınmadan yapıldığını ve tahdidi kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kalan dava konusu taşınmazın 1330 parsel no.su ile tespit ve tescilinin yapıldığının anlaşıldığını, dava tarihinde (14.06.2017 – 20.06.2017) göre münavebeye esas ürünlerin yıllık getireceği net gelirin kapitalizasyonu yöntemine göre yapılan hesaplamada 63.000,00 m² yerin değeri 1.001.385,00 TL olduğunu, dava konusu taşınmaza “orman” şerhinin konulduğu 30.12.2011 tarihindeki değerinin ise 393.624,00-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
Bilirkişiler 25/11/2019 tarihli 1.ek raporlarında sonuç olarak; heyetin dava konusu parselin değerine etki edecek tüm etkenleri inceleyerek ve irdeleyerek dava tarihi itibariyle değerini belirlediğini, bu nedenle kök rapordan ayrılacak bir husus bulunmadığını, dava tarihine (14.06.2017 – 20.06.2017) göre münavebeye esas ürünlerin yıllık getireceği net gelirin kapitalizasyonu yöntemine göre yapılan hesaplamada 63.000,00 m² yerin değeri 1.001.385,00 TL olduğunu, dava konusu taşınmaza “orman” şerhinin konulduğu 30.12.2011 tarihindeki değerinin ise 393.624,00-TL olduğunu beyan etmişlerdir.
Bilirkişiler 12/10/2020 tarihli 2.ek raporlarında sonuç olarak; İzmir İli, Menemen İlçesi, Emiralem Mahallesi, Çimçim Deresi Mevki, 01.08.1962 yılındaki tapulama tutanağına göre senetsizden 63.000,00 m² yüzölçümü ve “On zeytin ağacını havi tarla” vasfı ile ……. adına tam hisseli olarak kaydedilerek 14.02.1965 tarihinde tescil edildiğini, ancak daha sonra dava konusu yerin orman sınırında kalmasından dolayı 30.12.2011 tarihinde taşınmaza “orman” şerhi konulduğunun tespit edildiğini, dava konusu parselin değerine etki edecek tüm etkenleri inceleyerek ve irdeleyerek birleşen dosyalar dâhil dava tarihi itibariyle değerini belirlediklerini, buna göre mahkememizin 2017/291 Esas sayılı dosyasının dava tarihi 14.06.2017 – 20,06.2017 ve birleşen 217/518 Esas sayılı dosyasının dava tarihi 07.11.2017 tarihi olduğundan, münavebeye esas ürünlerin yıllık getireceği net gelirin kapitalizasyonu yöntemine göre yapılan hesaplamada 63.000,00 m² yerin 2017 yılı değeri 1.001.385,00-TL olduğunu, birleşen dosyalardan Menemen 1, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/32 Esas sayılı dosyanın dava tarihi 65.01.2018 ve 2018/38 Esas sayılı dosyanın dava tarihi 22.01.2018 olduğundan, münavebeye esas ürünlerin yıllık getireceği net gelirin kapitalizasyonu yöntemine göre yapılan hesaplamada 63.000,00 m² yerin 2018 yılı değerinin 262.300,00-TL olduğunu, ……… ‘in 05.09.1962 yılında vefatıyla, 2017 ve 2018 yılları için tespit edilen taşınmaz değerinin veraset ilamları doğrultusunda davacıların taşınmazdaki miras paylarına göre dağılım raporu ekinde sunulduğunu beyan etmişlerdir.
Davacılar vekili 17/03/2021 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava konusunun; asıl ve birleşen davalar yönünden; davacıların murisine ait taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu içinde kaldığından ve tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini ve orman tahdit sınırı içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
TMK’nun 1007. madde gereğince devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Tapu siciline bağlı ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalındığında, doğan zarardan devlet sorumludur. Bu itibarla kadastro görevlilerinin dayanaksız ya da gerçek hukuksal duruma uymayan kayıt düzenlemelerini ve niteliğinde yanlışlık yapmaları da aynı kapsamda düşünülür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün ve 2009/4-383 esas, 2009/517 karar; 16/06/2010 gün ve 2010/4-349 esas, 2010/318 karar sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan, TMK’nun 1007. maddesi anlamında devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Anılan kanun maddesinde düzenlenen sorumluluk, objektif (kusursuz) sorumluluk olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK’nun 1007. maddesine dayanarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesindeki (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması esastır.
Davacı tarafından açılan tazminat davasının açıldığı tarihte taşınmazın tapu kaydı henüz iptal edilmemiş olduğundan davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğramayacağı da gözetilmelidir.(Yargıtay 20.HD.nin 2018/3980-5766 E-K).
Kural olarak; davacının, maliki olduğu taşınmazın mülkiyetini kaybetme nedeniyle doğacak zararının tazminini, tapu iptal edilmeden istemesine engel bir durum bulunmamaktadır. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında yer aldığı üzere, bu durumda mahkemece tazminat isteminin, tapu iptali tescil istemini de içerdiği kabul edilmelidir. (Yargıtay 20.HD.nin 2016/4825-9514 E-K).
Somut olayımızda, tazminat istemine konu edilen taşınmazın tapu kaydı incelenmiş ve yapılan incelemede taşınmazın tapu kaydının 14/02/1965 tarihinde tapulama işlemi sonrasında davacılar murisi ……. adına “ON ZEYTİN AĞACINI HAVİ TARLA” vasfı ile tescil işlemi gördüğü, taşınmazın beyanlar hanesine Orman Genel Müdürlüğü tarafından 30/12/2011 tarihli ve 12810 yevmiye numaralı işlemle ” Taşınmaz Orman Tahdit Sınırları İçinde Kalmaktadır” şeklinde şerh düşülmüş olduğu anlaşılmış, tazminat istemine dayanak yapılan taşınmazın tapu kaydı tazminat davasının açıldığı tarih itibari ile henüz iptal edilmemiş olduğundan iş bu tazminat davasının tarihi değerlendirme tarihi olarak kabul edilmiş ve değerlendirme tarihi itibari ile taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu belirlenip, taşınmazın arazi vasfında olduğu tespit edilmiş ve Mahkememizce kesinleşen orman tahdidine ilişkin tutanaklar ve orman tahdit haritaları getirtilerek orman bilirkişisinin de eklendiği alanında uzman bilirkişilerce oluşturulan keşif heyeti ile taşınmaz başında keşif icra edilmiş ve bilirkişilerce düzenlenen raporlar dosya arasına sunulmuş, bilirkişilerce düzenlenen raporlarda gelir metodu esas alınarak dava konusu edilen taşınmazın dava tarihlerindeki değeri tespit edilmiş, dava konusu taşınmazın orman tahdidi içinde olduğu ve orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiş, bu durumda özel mülkiyete konu edilemeyeceğinden tapusunun iptale tabi olduğu ve orman vasfı ile hazine adına tescilinin gerekeceği açıkça anlaşılmış olup, her ne kadar TMK 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için zararın doğması, bunun için de tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi gerekiyor ise de; taraflar arasında tapu kaydının iptali gerektiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı dikkate alınarak zararın mevcudiyetinde çekişme olmadığı sonucuna varılmış ve asıl ve birleşen dava dosyalarında davacıların taleplerinin kabulü ile bilirkişi raporunda hesaplandığı şekil ve oranlarda tazminatın davalı Hazine’den alınarak veraset ilamındaki payları oranında davacılara ödenmesine ve dava konusu edilen İzmir ili Menemen ilçesi Emiralem köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın davacılar murisi …………. adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle :
A-)Asıl dosya yönünden davanın KABULÜ ile;
1-Dava konusu edilen İzmir İli, Menemen İlçesi, Emiralem Köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın keşfen tespit edilen dava tarihindeki bedelinden davacılar hissesine düşen toplam 751.038,77 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Maliye Hazinesi’nden alınarak dosya arasında mevcut Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/732 Esas- 2012/723 Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda davacılara verilmesine,
2-İzmir ili Menemen ilçesi Emiralem köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın davacılar murisi ……….adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına TESCİLİNE,
3-Davalı hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 307,40 TL peşin harç, 13.924,50 TL ıslah harcı, 253,80 TL keşif harcı, 314,00 TL keşif harcı, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretleri, ATGV keşif araç ücreti olan 4.759,20 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 19.590,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacılar yargılama sırasında kendisini bir vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen ………. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-)Birleşen Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/38 Esas sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜ ile;
1-Dava konusu edilen İzmir ili Menemen ilçesi Emiralem köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın keşfen tespit edilen dava tarihindeki bedelinden dosya arasında mevcut Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/732 Esas- 2012/723 Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda hesaplanan ve davacı hissesine düşen …… TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Maliye Hazinesi’nden alınarak davacıya verilmesine,
2-İzmir ili Menemen ilçesi Emiralem köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın davacı murisi ……… adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına TESCİLİNE,
3-Davalı hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ve 85,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 156,80 TL harç toplamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı yan yargılama sırasında kendisini bir vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen ……. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C-)Birleşen Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/32 Esas sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜ ile;
1-Dava konusu edilen İzmir ili Menemen ilçesi Emiralem köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın keşfen tespit edilen dava tarihindeki bedelinden dosya arasında mevcut Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/732 Esas- 2012/723 Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda hesaplanan ve davacı hissesine düşen …….. TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Maliye Hazinesi’nden alınarak davacıya verilmesine,
2-İzmir ili Menemen ilçesi Emiralem köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın davacı murisi …. adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına TESCİLİNE,
3-Davalı hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 119,55 TL peşin harç olmak üzere toplam 155,45 TL harç toplamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı yan yargılama sırasında kendisini bir vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen ….. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
D-)Birleşen Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/518 Esas sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜ ile;
1-Dava konusu edilen İzmir ili Menemen ilçesi Emiralem köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın keşfen tespit edilen dava tarihindeki bedelinden dosya arasında mevcut Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/732 Esas- 2012/723 Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda hesaplanan ve davacılar hissesine düşen ….. TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Maliye Hazinesi’nden alınarak davacılara verilmesine,
2-İzmir ili Menemen ilçesi Emiralem köyü 1330 parsel sayılı taşınmazın davacı murisi …… adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına TESCİLİNE,
3-Davalı hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 34,16 TL peşin harç, 2.103,50 TL ıslah harcı, 25,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.194,06 TL yargılama gideri toplamının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı yan yargılama sırasında kendisini bir vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen ….. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, asıl ve birleşen dosyalar davacılar vekili Av…..’ın yüzüne karşı, davalı tarafın mazeretli sayılmakla yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/11/2021