Tapulu Taşınmazın Orman olarak İptali Karşısında TMK 1007 uyarınca Tazminat Davasıdır
18 Ocak 2018Telefon Direklerinin ve Tellerinin Standart Dışında Olması Nedeniyle Yoldan Geçen Kamyonun Çarpması sonucu Kırılan Direğin Davacıyı Yaralaması Nedeniyle Açılan Tazminat Davasıdır
18 Ocak 2018T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
DÜZCE KARAR
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KABUL
ESAS NO : 2015/23
KARAR NO : 2015/606
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : Ö. Ç. E.
VEKİLİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ - Rüstempaşa Mah.Ersin Cad.No:31 54600 Sapanca/ SAKARYA
DAVALILAR : 1-KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ- ANKARA
VEKİLİ : Av. S. A.
Birleşen 2015/296 Esas sayılı dosya Davalısı
2- T.C SAĞLIK BAKANLIĞI - ANKARA
VEKİLİ : Av. M. Ç.
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/01/2015
BİRLEŞEN
DAVA TARİHİ : 10/06/2015
KARAR TARİHİ : 19/11/2015
GER. KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2015
Mahkememizde görülmekte bulunan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu 12/01/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile, müvekkili davacının sözleşmeli ambulans hemşiresi olarak çalışmakta iken, gelen kaza ihbarı nedeniyle 20/05/2010 tarihinde kaza mahallinde gittiğini, kaza mahallindeki görevleri yaklaşık 2,5 saat sürdükten sonra geri dönerlerken, saat 06.00 civarında hiçbir neden yokken ambulansın kendiliğinden kayıp bariyerlere çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı kazada %28 oranında engelli kaldığını, olayla ilgili olarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/5122 Soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü ve davacının şikayetçi olmaması nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini, davacının kaza sonrasında uzun bir tedavi süreci geçirdiğini ve nihayetinde 28/11/2014 tarihli rapor ile %28 oranında engelli kaldığını öğrendiğini, kazadan sonra hazırlanan trafik kaza tutanağında kaza mahallindeki araçtan sızan mazotun, ambulansın lastiklerine yapışması sonucu ambulansın kaydığı ve kazanın meydana geldiğinin ifade edildiğini, kaza mahallinde yola dökülen yağ/mazotun karayolları görevliler tarafından temizlenmediği gibi bu hususa dair hiç bir uyarı da yapılmadığını, olay üzerinden yaklaşık 4,5 sene geçtiğinden kaza mahallinde keşif yapılmasının dosyaya faydası bulunmayacağını bu nedenle dosya üzerinden kusur raporu aldırılmasını talep ettiklerini, davacının kaza sonrasında belirli süre tedavi gördüğünde, hem geçici hem de daimi işgöremezlik zararı bulunduğunu, bu nedenle fazlaya dair hak ve talepleri saklı kalmak üzere kısmi alacak davasının kabulü ile 10.000,00 TL Maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Mahkememizin 2015/296 Esas sayılı dosyasında sunmuş olduğu dava dilekçesi ile, Davaya konu olay ile ilgili olarak müşterek ve müteselsil sorumlulardan Karayolları genel Müdürlüğüne karşı Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesine 2015/23 E. Sayılı davayı açtıklarını, davanın derdest olduğunu, 2015/23 E.sayılı dava dosyasında 3. Kişilerin de kusurlu olduğuna dair bir tesbit yapılır ise, tüm ilgililerin müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağına değindiklerini, ilgili dava dosyasına gelen Adli Tıp Kusur raporunda dava dışı ambulans şoförünün de (dolayısı ile işleten sıfatı ile kusursuz sorumlu Sağlık Bakanlığı'nın da) sorumluluğu ortaya çıktığından, tahsilde mükerrerlik olmamak üzere müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkesi gereği talepte bulunmalarının gerektiğini, duruşma günü beklenmeksizin bu dava dosyası ile 2015/23 E.sayılı dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini, sonrasında tahsilde tekerrür olmamak üzere şimdilik 10.000 Tl. Maddi ve 25.000 Tl. Manevi tazminat üzerinden açtıkları belirsiz alaak davasının kabulü ile, haksız eyleme konu olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Salık Bakanlığından müşterek ve müteselsil sorumluluğu esas alınarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 11/06/2015 tarih ve 2015/296 Esas-2015/320 Karar sayılı karar ile her iki dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan dosyanın Mahkememiz iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
CEVAP :
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan eyleminin ve bu eylemin 2918 Sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği Yargıtay tarafından açık bir dille ifade edildiğine göre davada idare mahkemelerinin görevli olduğunu, öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli İdare Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca husumet itirazında bulunduklarını, KTK'ya göre kazaya neden olan aracın sigorta şirketinin zararı tazmin etmek zorunda olduğunu, davanın sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini, yolun bakım ve temizleme işlerini ihmal etmesinden dolayı Karayolları Genel Müdürlüğüne kusur atfedilmesinin doğru olmadığını, müvekkili idarenin herhangi bir kusuru bulunmadığından haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sağlık Bakanlığı adına çıkarılan tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesinin dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 27/05/2015 tarihli raporunda ambulans sürücüsü H D'nın yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, hızını, aracın teknik donanımı, görüş alanı, mahal şartları ve yol özelliklerine göre ayarlamayıp, direksiyon hakimiyetine özen göstermemiş, yağmurlu hava ıslak zemin ve hafif virajlı bu yolda, kaza öncesinde kullandığı ambulansın lastiklerine yapışan yağların da etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybedip, refüje çarpması akabinde takla atmak suretiyle sebebiyet verdiği kazada; dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle olayda asli ve ağırlıklı derecede kusurlu olduğu, olay yeri öncesinde Tem otoyolu üzerinde kazaya karışan otobüsten otoyol zemini üzerine dökülen ve akabinde bu kazaya müdahale eden 112 acil ambulansın lastiklerine yapışan yağların sonuç üzerine tali derecede etken olduğu, olayda; sürücü H D'nın %75 oranında kusurlu olduğu, olay eri öncesinde otoyol zemini üzerine dökülen yağların sonuç üzerinde %25 oranında etken olduğu belirtilmiştir.
Davacının iş göremezlik oranının tespiti amacıyla Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 22/07/2015 tarihli raporda; davacının geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı olarak, A cetveli X.liste omurga arızaları başlığı altında arazı sıra numarasının 1, A-Bir omurun (vertebra) ezilmesi, (kompresyon) veya parçalı kırıkları, b-orta (omur yüksekliğinin 1/2 kaybı) ile uyumlu olduğu, mevcut arızalara bağlı maluliyet oranının %24 olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın aktüer bilirkişiye tevdii hususunda İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, Tazminat Hesabı Uzmanı Av.S.Ç. tarafından düzenlenen 03/11/2015 tarihli raporunda; 20/05/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %24 oranında malul kalan davacının maluliyeti sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararının 237.291,52 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 07/11/2015 tarihli dilekçesi ile, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini düzelterek, 237.338,36 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından ; davacının ambulans hemşiresi olarak görev yapmaktayken ambulansın kendiliğinden kayıp bariyerlere çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı kazada %24 oranında maluliyetinin oluştuğu, kazanın meydana gelmesinde ambulans sürücüsü Harun Danacı'nın %75 oranında kusurlu olduğu, otoyol zemini üzerine dökülen yağların sonuç üzerinde %25 oranında etken olduğu, bu haliyle davalıların her ikisinin davacının maddi ve manevi zararından sorumlu oldukları anlaşılmakla kusur durumlarına göre belirlenen miktarlar üzerinden her bir davalı hakkında açılan davaların kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının Maddi Tazminat davasının KABULÜ ile, toplam 237.338,36 TL maddi tazminatın 59.334,59 TL'lik kısmının 20/05/2010 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ile davalı KGM'den TAHSİLİNE,
2-Davacının mahkememizin birleşen 2015/296 Esas sayılı dosyasında açmış olduğu tazminat davasının KABULÜ ile, 178.003,77 TL tazminatın davalı Sağlık Bakanlığı'ndan 20/05/2010 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle TAHSİLİNE,
3-Davacının Manevi Tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 10.000,00 TL tazminatın 20/05/2010 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı KGM'den TAHSİLİNE,
4-Davacının mahkememizin birleşen 2015/296 Esas sayılı dosyası ile açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 15.000,00 TL Manevi tazminatın 20/05/2010 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Sağlık Bakanlığı'ndan TAHSİLİNE,
5-Davacı açmış olduğu maddi tazminat davasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen ...... TL vekalet ücretinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı mahkememizin birleşen dosyasında açmış olduğu tazminat davasındakendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen ..... TL vekalet ücretinin davalı Sağlık Bakanlığından alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı açmış olduğu manevi tazminat davasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen ...... TL vekalet ücretinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı mahkememizin birleşen dosyasında açmış olduğu manevi tazminat davasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen ..... TL vekalet ücretinin davalı Sağlık Bakanlığından alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı KGM manevi tazminat davasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen miktarı üzerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen ..... TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı Sağlık Bakanlığı manevi tazminat davasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen miktarı üzerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen ..... TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Alınması gereken 17.920,33 TL Karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 16.995,78 TL harcın 4.248,94 TL'sinin davalı KGM'den, 12.746,84 TL harcın davalı Sağlık Bakanlığından tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
12-Davacı tarafça yapılan ilk harç masrafı 144,75 TL, ıslah harcı 805,00 TL, tebligat gideri 221,00 TL, bilirkişi ücreti ve talimat gidiş-dönüş posta masrafı 364,50 TL, adli tıp kurumu fatura bedeli 627,50 TL olmak üzere toplam 2.162,75 TL yargılama giderinden 540,69 TL'sinin davalı KGM'den, 1.622,06 TL'sinin davalı Sağlık Bakanlığından alınarak davacıya verilmesine,
13-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, tarafların kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Mahkememize veya aynı derecedeki başka bir Mahkemeye verecekleri dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek şartıyla zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 19/11/2015