Ayıplı Araç Bedelinin İadesi Hakkında Emsal Karar
18 Ocak 2018Trafik Kazası Nedeniyle Özel Hastanelerin, Mağdurlardan Tedavi Giderlerini Talep Edemeyeceğini Dair Emsal Dava
18 Ocak 2018T.C. SAPANCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2009/168 Esas - 2009/241
T .C.
SAPANCA
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2009/168 Esas
KARAR NO : 2009/241
HAKİM : ..........
KATİP : ..........
DAVACI : ADASU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ - Merkez/ SAKARYA
VEKİLİ : Av. .......... - Adasu Genel Müdürlüğü Merkez/ SAKARYA
DAVALILAR : 1- ..........- Göl Mahallesi Gaziler Caddesi No:15 Sapanca/SAKARYA
2- ..........- Venüskent Sitesi B-Blok No:27 Etimesgut/ANKARA
VEKİLLERİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ - Rüstempaşa Mah.Ersin Cad.No:31 54600 Sapanca/ SAKARYA
Av. HATİCE BALLI - Y.Bosna Cad.Sofuoğlu Ap.No:3 Merkez/ SAKARYA
DAVA : Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazı
DAVA TARİHİ : 05/08/2009
KARAR TARİHİ : 05/11/2009
Mahkememizde görülen Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yapılan yargılama toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, Sapanca İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin 09.07.2009 tarih ve 2009/68K. nolu kararının iptali talebinden ibarettir.
Davacı taraf, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin görevi kapsamına girmeyen bir konuda karar verdiğini, dava konusu hizmetin tüketici-tacir arasında meydana gelen bir hizmet alım satımı olmayıp kamu hizmetinin görülmesi amaçlı bir idari işlem olduğunu, kanal katılım ücretinin idarenin, İmar Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu ve İski Kanunu hükümleri uyarınca idare sıfatı ile kendisine yüklenen kamu görevi/hakkı gereğince tek taraflı olarak tahakkuk ettirdiği, kaynağını kamu gücünden alan bir idari işlem olduğunu, idarenin de ticari amaçlı faaliyette bulunan bir tacir değil, kanu görevini yerine getiren bir kamu tüzel kişisi olduğunu, davalıdan idarece tahsil edilen bedelin "kanalizasyon harcamalarına katılma payı" olup vergi, resim ve harç nev'inden olduğunu, bu nedenle kanal katılım bedeline ilişkin uyuşmazlığın çözüm yerinin vergi mahkemesi olduğunu, bu nedenle Sapanca İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin 09.07.2009 tarih ve 2009/68K. nolu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise; davaya konu uyuşmazlığın tüketici yasası kapsamında olduğunu, uyuşmazlığın çözüm yerinin tüketici hakem heyeti olduğunu ve miktar itibariyle tüketici hakem heyetine başvurunun zorunlu olduğunu, kamu tüzel kişilerinin de bu kapsamdan ayrık tutulmadığını, ayrıca TOKİ'den konut alan kişilerin söz konusu bedelden sorumlu tutulmamaları gerektiğine dair Başbakanlık yazısının bulunduğunu, ortada ADASU tarafından haksız olarak tahsil edilen bir bedel bulunduğunu, şayet davacı tarafın böyle bir bedel almaya hakkı var ise bu bedeli TOKİ'den tahsil etmesi gerektiğini, bu bedelin muhatabının işlemlerden habersiz tüketiciler olmaması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Somut olayda incelenmesi gereken ilk husus tüketici hakem heyetinin bu konuda karar verme görevinin bulunup bulunmadığıdır. İkinci husus ise davacı ADASU Genel Müdürülüğü'nün davalıdan kanal katılım ücreti alıp alamayacağı hususudur. Öncelekle tüketici hakem heyetinin kanal katılım ücreti konusundaki taraflar arasındaki uyuşmazlıkta karar verme görevinin bulunup bulunmadığı incelenmiştir.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 18.06.2008 tarih ve 2008/2920E.-2008/8574K. sayılı ilamında 4077 sayılı yasanın amacı, yasadaki mal, satıcı ve tüketici kavramları ve yasanın kapsamı hakkında verdiği bir kararında; "4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahilolmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde hukuki tanımlanmıştır. Bir işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir." şeklinde hüküm kurmuştur. Somut olaya dönecek olursak, taraflar arasındaki kanal katılım bedeline ilişkin uyuşmazlığın çözümünde tüketici hakem heyeti görevlidir. Davacı, kendi faaliyet alanlarında tüketiciye hizmet sunan bir kamu tüzel kişisidir. Davalı ile davacı arasında su aboneliğine ilişkin bir sözleşme vardır. Davalı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri gereği bir tüketicidir. Davacı idare bu sözleşmeye dayanarak kanal katılım bedeli talep etmektedir. Açıklanan nedenlerle davalı taraflar arasında tüketici-satıcı ilişkisi vardır. Tüketici hakem heyetin uyuşmazlığın çözüm yeri olduğunda kuşku yoktur.
İkinci olarak tüketici hakem heyetin uyuşmazlık hakkında verdiği kararın yerinde olup olmadığı hususna gelince; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 23/6 maddesinde "Toplu mesken alanlarında altyapı tesisleri belediyelerce onaylı projesine göre ilgili şahıs veya kurumlarınca yapılmışsa belediyece altyapı hizmetleri nedeniyle hiçbir bedel alınmaz." hükmü bulunmaktadır. Sakarya Sapanca 240 Adet Konut 1 adet Ticerit Merkezi ile Genel ve Adaiçi Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaat İşi-Sözleşme Dosyası içeriğine göre, davaya konu dairenin bulunduğu toplu konut alanındaki kanalizasyon şebekesi, içme suyu şebekesi gibi altyapı hizmetlerinin, yüklenici-müteahhit tarafından yapılacağı belirtilmiştir. Davacı ADASU'nun söz konusu altyapı hizmetlerini kendisinin yaptığı yaptığı hususunda bir iddiası yoktur. Başka bir söyleyişle, alt yapı hizmetlerinin yüklenici müteahhit tarafından yapıldığı ADSU'nun kabulündedir. Alt yapı hizmetlerini yüklenici-müteahhit yaptığından, davacı Adasu'nun davalıdan kanal katılım ücreti talep edemeyeceği yasanın amir hükmüdür.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın reddine,
2- Tensiben 2 nolu ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
3- Davanın açılışı sırasında harç alınmadığından 15,60 TL başvuru ve 15,60 TL maktu karar harcından oluşan toplam 31,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tespit ve takdir olunan ...... TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/11/2009
Katip 99402 Hakim 39784
Bu döküman elektronik imzalıdır !
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3632
KARAR NO : 2010/5134 Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 05/11/2009
NUMARASI : 2009/168-2009/241
DAVACI : Adasu Genel Müdürlüğü vekili avukat ..........
DAVALI : 1- .......... , 2- ..........
Taraflar arasındaki hakem kurulu kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin, davacının temyiz dilekçesinin miktar yönünden reddine ilişkin 5.11.2009 gün ve 2009/168-241 sayılı kararı yasaya uygun olduğundan bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle kararın ONANMASINA, peşin alınan 91.05 TL temyiz harcının iadesine, 14.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
.......... .......... .......... .......... ..........
Lira :
73.90 TL T.B.H
17.15 TL O.H.
91.05 TL P.H. alınmasına
Okundu K,A.
Bu döküman elektronik imzalı değildir