İŞ KARŞILIĞI KOOPERATİF VİLLA ÜYELİĞİNİN TESPİTİNE DAİR DAVADIR
5 Kasım 2019ÖZEL HASTANEDE HATALI TEŞHİS SONUCU GÖZÜNÜ KAYBEDEN ÇOCUK VE AİLESİ ADINA AÇILMIŞ TAZMİNAT DAVASIDIR
31 Aralık 2019T.C.
SAPANCA
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/10 Esas
KARAR NO : 2017/134
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :1-B. Ç.
2- A.E.Ç.’na velayeten G.Ç. – ve Y.Ç.
VEKİLİ :Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ – Rüstempaşa Mah.Ersin Cad.No:31 54600 Sapanca/ SAKARYA
DAVALI :S. A. ‘A İZAFETEN ….
VEKİLİ :Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 28/04/2017
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/05/2017
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 14/08/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacılar B. ve A.E.’in babaannesi M. Ç.’nun ve kuzenleri H. M. Ç.’nun vefat ettiğini, bu kazada tüm kusurun davalı sigortacının sigortaladığı araç sürücüsünde olduğunu, bu durumun Hendek Sulh Hukuk Mahkemesi tespit dosyası ve Ağır Ceza Mahkemesince alınan adli tıp kurumu raporu ile sabit olduğunu, olaya dair tüm bilgi ve belgelerin mahkememizin 2011/378 Esas sayılı dosyasında mevcut bulunduğunu, olay nedeniyle davacılarla aynı akrabalık ve yakınlık derecesinde olan T. Ç.’na babaannesi M.Ç.’nun vefatı nedeniyle dava dışı anlaşma ile 20.000,00TL manevi tazminat yine H. M. Ç.’nun vefatı nedeniyle yeğen kaybı için yakınlarına 5.000,00’er TL ödeme yapıldığını, olayda birden çok ölüm gerçekleştiği için zamanaşımının 15 yıl olduğunu, davacılar için davalıya talepte bulunulmasına rağmen maddi tazminat davası gerekçe olarak gösterilerek ödeme yapılmadığını belirtmek suretiyle her bir davacı yönünden babaannelerinin vefatı için 20.000,00 TL kuzenlerinin vefatı için 5.000,00’er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, BK’nun 47. Maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adıyla hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiğini, 14/08/2011 tarihli kazayla ilgili olarak müvekkili kurumda hasar dosyası açıldığının ve bu dosyada bir kısım manevi tazminat ödemelerinin takdiren yapılmakla birlikte davacıların açtığı bu davanın manevi tazminatın amacını yok ettiğini ve yargıtay kararlarında üzerinde durulan zarar gören açısından zenginleşme vurgusuna aykırılık teşkil ettiğinin tüm bu sebepler ve ayrıca mahkemece takdir edilecek hususlar doğrultusunda davacı küçüklerin babaanne ve kuzenlerinin ölümünden dolayı talep ettikleri manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 2011/378 Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş ilgili dosyada aynı trafik kazası neticesinde vefat edenlerin eşi, oğlu ve kardeşi, annesi tarafından açıldığı yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ilgili dosyada Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/20 Esas sayılı dosyasında aldırılan adli tıp kurumu raporunda Yeşil Kart Sigorta poliçeli aracın sürücüsü sanık S.O.’ın asli derece kusurlu olduğunun, T.Ç.’nun ise kusursuz olduğunun rapor edildiği, aynı şekilde Hendek Asliye Hukuk Mahkemesine ait tespit raporununda bunu teyit ettiği görülmüştür. Söz konusu dosyada kazaya karışan sürücünün sürdüğü araca ait Yeşil Kart Sigorta poliçesi mevcut olup kaza tarihini karşıladığı görülmüştür.
Mahkememizce davacılarla kazaya karışan araçtaki vefaat edenlerin yakınlık ve bağlılık derecesinin tespiti dolayısıyla kaza neticesinde meydana gelen ölümden duydukları acının tespit edilmesi amacıyla tanık dinlenmiştir. Tanıklar yeminli beyanlarında vefaat edenlerin ölümü nedeniyle davacıların büyük bir üzüntüye kapıldıklarını hatta kazadan sonra uzun süre toparlanamadıklarını ifade etmişlerdir.
28/06/2008 gün ve 26920 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmeliğe göre çalışma usul ve esasları düzenlenmiş olan davalı yabancı plakalı araçların Türkiye de karıştıkları kazalarda şayet geçerli bir yeşil kart sigortaları mevcutsa yeşil kart sigortacıları adına kusur esasına göre sebebiyet verilen üçüncü şahıs hasarlarının teminat altına almaktadır.
Yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş olup, iş bu karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24/11/2016 tarih ve 2014/13243 esas-2016/10824 karar sayılı ilamı ile “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. 1086 Sayılı HUMK’nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK’nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK’nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir. Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir. Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir. Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır. Somut olayda, davacılar vekilince her bir davacı için ayrı ayrı 25.000 TL manevi tazminat talep edilmiş, mahkemece, kararın gerekçe kısmında “davanın kabulüne karar verilmek suretiyle hüküm kurulduğu” belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında ise “davanın kabulü ile davacı B. Ç. ve A.E.Ç. için 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline” denilerek tam kabul kararı ile uygun olmayacak içerikte 25.000 TL miktarı her iki davacı için tek olarak hükmetmiş ve bu şekilde hüküm kendi içinde çelişkili olduğu gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki yaratılmıştır. Bu hususlar yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.” denilerek Mahkememiz kararı bozulmuştur.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Manevi tazminat davaların belirlenecek tazminatın miktarında fiil ile olayın özelliği, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınması gerekmektedir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Mahkememizce İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacılar ile babaanneleri müteveffa M.Ç. ve kuzenleri müteveffa H. M. Ç. arasındaki ilişki, akrabalık bağı ve yakınlık durumlarının tespiti, ayrıca ekonomik ve sosyal durumları hakkında bilgi verilmesi istenilmiş olup, İlçe Emniyet Müdürlüğünce cevabi müzekkerede üç katlı evde birlikte yaşadıkları için akrabalık ilişkilerinin çok sıkı olduğu, davacıların öğrenci oldukları ve sabit bir gelirlerinin de bulunmadığı belirtilmiştir.
İncelenen evrak ve tüm dosya kapsamı itibariyle; davacı vekilinin talebinin 14/08/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacılar B. ve A. E.’in babaannesi M. Ç.’nun ve kuzenleri H. M. Ç.’nun vefat etmesi nedeniyle duyulan elem ve ızdıraptan dolayı her bir davacı yönünden babaannelerinin vefatı için 20.000,00 TL kuzenlerinin vefatı için 5.000,00’er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, tanıkların yeminli beyanlarında vefaat edenlerin ölümü nedeniyle davacıların büyük bir üzüntüye kapıldıklarını hatta kazadan sonra uzun süre toparlanamadıklarını beyan ettiği, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/20 Esas sayılı dosyasında aldırılan adli tıp kurumu raporunda Yeşil Kart Sigorta poliçeli aracın sürücüsü sanık S.O.’ın asli derece kusurlu olduğunun, T. Ç.’nun ise kusursuz olduğunun rapor edildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları hakkında yapılan araştırma neticesinde davacıların müteveffa babaanneleri ve kuzenleri ile üç katlı evde birlikte yaşadıkları için akrabalık ilişkilerinin çok sıkı olduğu, halen öğrenci oldukları ve sabit gelirlerinin bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, yine aynı akrabalık derecesindeki dava dışı T. Ç’na babaannesi M. Ç.’nun vefatı nedeniyle 20.000,00 TL, kuzeni H. M. Ç.’nun vefatı nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminat ödendiğinin ………’nun 17/07/2013 tarihli yazısından anlaşılmakla hakkaniyet ilkesi, emsal Yargıtay Kararları dikkate alınarak davanın kabulü ile, B. Ç. için 25.000,00 TL, A. E. Ç. için 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile, B. Ç. için 25.000,00 TL, A. E. Ç. için 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.415,50TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,80TL harcın mahsubuyla 3.244,70TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 170,80TL peşin harç, 0,60TL dosya bedeli, 123,60 TL temyiz başvuru harcı, 157,60TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 476,90TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan ve takdir edilen …..TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde, yatıran taraf dosyaya banka IBAN numarası bildirdiği takdirde bu hesaba, kaleme müracaat etmesi halinde mahkemeler veznesinden, aksi halde masrafı avanstan karşılanmak üzere resen PTT yoluyla konutta ödemeli olarak iadesine
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtayda temyiz kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2017
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4789
KARAR NO : 2019/9905
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/04/2017
NUMARASI : 2017/10-2017/134
DAVACILAR : 1-B Ç
2-A E Ç’na velayeten G Ç ve Y Ç
DAVALI : S A’a İzafeten ……
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili, 14/08/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacılar B ve A E’in araçta yolcu babaannesi M Ç’nun ve kuzenleri H M Ç’nun vefat ettiğini, bu kazada tüm kusurun davalı sigortacının sigortaladığı karşı araç sürücüsünde olduğunu belirterek her bir davacı yönünden babaannelerinin vefatı için 20.000,00’er TL kuzenlerinin vefatı için 5.000,00’er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı küçüklerin babaanne ve kuzenlerinin ölümünden dolayı talep ettikleri manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile davacı B Ç ve A E Ç için 25.000,00 TL manevi tazminatın tazminine dair verilen hüküm; Dairemizin 24.11.2016 gün 2014/13243 Esas 2016/10824 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile B Ç için 25.000,00 TL, A E Ç için 25.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.561,63 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 24/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.