Kesin Hüküm Var İse Kıyı Kenar Çizgisi İçerisinde Kalan Taşınmazın Tapusunun İptal Edilemeyeceğine Dair Davadır
18 Ocak 2018Kırmızı Işıkta Geçen Aracın Neden Olduğu Kaza Nedeniyle Açılan Maddi Tazminat Davasıdır
18 Ocak 2018T.C.
SAPANCA
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/131 Esas
KARAR NO : 2017/306
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : H Y -
VEKİLİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ - Rüstempaşa Mah.Ersin Cad.No:31 54600 Sapanca/ SAKARYA
DAVALI : SAPANCA ORMAN İŞLETME ŞEFLİĞİ -
VEKİLLERİ : Av. - Adapazarı Orman İşletme Müdürlüğü Şirinevler Mah. Adnan Menderes Cad. Orman Sokak 54100 Adapazarı/ SAKARYA
Av. - Adapazarı Orman İşletme Müdürlüğü Şirinevler Mah. Adnan Menderes Cad. Orman Sokak 54100 Adapazarı/ SAKARYA
DAVA : Tapu Kaydında Düzeltim (Tapu Kaydında Dayanak Belgelere Aykırı Yazımın Düzeltimi)
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 10/11/2017
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/11/2017
Mahkememizde görülmekte bulunan Tapu Kaydında Düzeltim (Tapu Kaydında Dayanak Belgelere Aykırı Yazımın Düzeltimi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 26/04/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Sapanca ilçesi, Güldibi Mahallesinde orman kadastrosu ve 2B madde uygulama çalışmalarına 22/07/1993 tarihinde başlandığını ve 22/04/1994 tarihinde ilan edilerek kesinleştirildiğini, Güldibi mahallesinde arazi kadastro çalışmaları yapılırken orman kadastro harita ve tutanaklarının zeminle uyumsuz olduğu tespit edildiğini, Orman Genel Müdürlüğünce söz konusu uyumsuzlukları ve fenni hataları düzeltmek üzere 41 nolu orman kadastro komisyonu görevlendirildiğini, komisyonun görevini hatalı bir şekilde ifa ettiğini, fenni hataları düzeltme işlemlerini yapmak üzere görevlendirilen 41 nolu orman kadastro komisyonu, orman kadastrosu yapılıp ilan edilerek kesinleştiği yerlerde vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında, fenni hatalar tespit edildiğinde bu hataları düzeltmekle yetkili olduğunu, orman kadastro komisyonunun bu hükme uymadığını, düzeltme işlemleri sırasında orman sınırına uyulmadığını, orman sınır hattının değiştirildiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı ile orman sınır hattının dışında bırakılmış alanları da vasıf ve mülkiyet değişikliği sonucu oluşturacak şekilde orman sınırları içine alarak orman sınırını değiştirdiğini, kesin hüküm bulunan yerler için ilan hükmünü ve krokisini ortadan kaldıracak biçimde düzeltme yapılamacağını, düzeltme işlemi ile özel mülkiyete konu olan ve kesinleşmiş mahkeme kararı ile tahdidin dışında bulunan alanların tahdidin içine alınmasının mümkün olmayacağını, böyle bir işlem yapılır ise bu işlem düzeltme işlemi değil ikinci orman kadastro işlemi olarak kabul edileceğini ve süresiz olarak iptale tabi olacağını, yapılan ikinci orman kadastro işlemlerininde tamamen yok hükmünde olacağını, Sapanca Kadastro Mahkemesinin 13/10/1997 tarih ve 1994/2003 esas-1997/113 karar sayılı kesinleşmiş mahkeme kararının dayanağı olan 24/09/1997 tarihli krokisinde (B ile gösterilen) 6.723 m²lik taşınmazın orman olmadığı ve orman içinde bulunmadığı halde orman tahdidinin içine alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın orman olmadığı konusunda kesin hüküm bulunmadığını, bilirkişinin B harfi ile krokisinde gösterdiği 6.723 m²lik bölüme ilişkin davanın orman sayılmayan yerlerden olması sebebi ile bu bölüme ilişkin kesinleşmemiş tahdidin iptaline karar verildiğini ve bu kararın Yargıtaydan geçerek 13/04/1998 tarih ve 1994/203 esas-1997/113 karar sayılı karar ile kesinleştiğini, mahkeme kararı ile orman sayılmayan yer orman kadastro komisyonunca orman sayılıp tahdit içine alınması ikinci kadastro niteliğinde olduğunu, bu işlemin iptalinin gerektiğini, bir yer kesinleşmiş mahkemekararı ile tahdit dışında kalmış ise bu yerin orman ile ilgisinin kalmayacağını, bu yerin tekrar orman tahdit sınırları içerisine alınamayacağını, tüm bu sebeplerle 2005 yılında 6831 sayılı yasanın 4999 sayılı yasa ile değişik 9.maddesine göre yapılan fenni hataların düzeltilmesi işleminin ikinci kadastro işlemi niteliğinde gerçekleştirildiğinden iptaline, kesinleşmiş mahkeme kararının dayanağı krokide B harfi ile gösterilen bölümün mahkemece verilecek ve kesinleşecek ilama B harfi ile gösterilen krokinin eklenerek mahkeme kararının haritalarda değişiklik yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 25/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın 6831 sayılı yasa gereği süresi içerisinde açılmadığından dolayı davanın Hak Düşürücü Süre sebebi ile usulden reddi gerektiğini, dava konusu parsel ile ilgili olarak müvekkili idarece yapılan incelemede parselin tamamının devlet ormanı sınırları içerisinde kaldığının tespit edildiğini, orman sınırları dışına çıkarılmayan bir yer için gerçek kişinin 2/B maddesinin tespiti için dava açmasında bu yerin hazine adına orman dışına çıkarılması gerekeceğinden hukuki menfaati bulunmadığını, nitelik kaybı nedeniyle orman dışına çıkarılmamış ise çıkarılması istenemeyeceği gibi gerçek kişilerin çıkarılması için dava açmakta hukuki yararları ve aktif dava ehliyetlerinin olmadığını, davacının iş bu talepli davayı açmasının mümkün olmayacağını, orman sınırları dışına çıkarılmamış olan dava konusu parselin orman niteliğinin değişmesinin mümkün olmayacağını, mezkur parsellerin tamamı bir kısmı en eski memleket haritasında çalılık ve yapraklı orman işaretli yeşil renkli sahaya isabet ettiğini, etrafı yeşil renkli orman görüntülü saha ile çevrili olduğunu, öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman örtüsü yok edildiği olsa dahi salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli ve bu yönde karar verilmesi gerektiğini, dava konusu Güldibi Mahallesinde yapılan fenni hataların düzeltilmesi çalışmasının usul va yasaya uygun olduğunu, ikinci kadastro niteliğinde olduğunu, herhangi bir vasıf değişikliğinin yapılmadığının tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle davacının açtığı davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taşınmaz başında keşif yapılmış olup konusunda uzman bilirkişilerden rapor aldırılmıştır.
Fen bilirkişisi E Ç'nin 03/04/2017 tarihli bilirkişi raporu ile 29/05/2017 tarihli ek raporunda; dava konusu taşınmazı gösterir krokinin EK-1 de mahkemeye sunulduğunu, ekli krokide taralı olarak gösterilen bölümlerin 1994/203 esas nolu dosyadaki davaya konu edilen bölümler olarak gösterildiğini, taralı olarak gösterilen bölümlerin 1994/203 esas sayılı dosyada Fen bilirkişi raporundan alınıp sayısallaştırılması yapılarak kadastral projeler üzerine aktarıldığını, ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün 12.950,09 m² yüz ölçümlü olduğu hesaplanmış ve (B) olarak gösterilen bölüm 2.219,24 m² yüz ölçümlü olduğunun hesaplandığını ve yüz ölçümü hesabı ile koordinatların EK-2 de mahkemeye sunulduğunu, rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen bölümün tamamının 2005 yılında Sakarya Kadastro müdürlüğünce 3402 sayılı kadastro kanunun EK-8 inci maddeye göre kadastroya tabii tutulan saha içerisinde kalmakta olduğunu ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün bir kısmının 2015 yılında Sakarya Kadastro müdürlüğünce 3402 sayılı kadastro kanunun EK-8 inci maddesine göre kadastroya tabii tutulan saha içerisinde kalmakta olduğunu, bir kısmınınsa orman kadastro dosyasındaki orman ve 2/B parsellerinin 2005 yılında tapu kütüklerine tescili yapılan parsellerden 101 ada, 34 parsel numaralı orman parseli içerisinde kaldığını belirtmiştir.
Orman bilirkişileri K K, O Y ve İ B'nın 24/05/2017 havale tarihli bilirkişi raporu aldırılmış olup, tarafların itirazı üzerine dosya ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye yeniden tevdii edilmiştir, bilirkişi tarafından düzenlenen 06/07/2017 havale tarihli rapora göre davacı adına tespit görülerek tescil edilmiş olan 110 ada, 8 parsel sayılı taşınmaza ilave olarak fen bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen 8.445,71 m² alanın da Sapanca Kadastro Mahkemesinin kesinleşmiş kararı gereği davacı adına tescilinin yapılması ile 4999 sayılı yasa gereği sınır düzeltme çalışmalarının buna göre yapılması gerektiğini belirtmişlerdir.
İncelenen evraklar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının talebinin 2005 yılında 6831 sayılı yasanın 4999 sayılı yasa ile değişik 9.maddesine göre yapılan fenni hataların düzeltilmesi işleminin ikinci kadastro işlemi niteliğinde gerçekleştirildiğinden iptaline, kesinleşmiş mahkeme kararının dayanağı krokide B harfi ile gösterilen bölümün mahkemece verilecek ve kesinleşecek ilama B harfi ile gösterilen krokinin eklenerek mahkeme kararının haritalarda değişiklik yapılmasına ilişkin olduğunu, yapılan keşif ve aldırılan Fen ve Orman bilirkişi raporlarına göre Ek-1 de (A) harfi ile gösterilen alanın içine tekabül eden 8.445,71 m²'lik taşınmaz hakkında Sapanca Kadastro Mahkemesinin 13/10/1997 tarih ve 1994/203 esas-1997/113 karar sayılı kararı nedeni ile kesinleşmiş mahkeme ilamı ve ekinde kesinleşmiş kroki bulunduğu ve bu yerin orman sayılmayan yerlerden olduğunun bu kesinleşmiş karar göre tespit edildiği, bu hali ile 2005 yılında yapılan orman kadastrosu işleminin ve bu hususta düzenlenen orman kadastro tutanağının ikinci kadastro niteliğinde olması nedeni ile bütün sonuçları ile birlikte iptaline dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile, dava konusu mahkememizce aldırılan Fen Bilirkişi E Ç'nin 03/04/2017 tarihli ve 29/05/2017 tarihli raporlarına göre Ek-1 de A ve B olarak belirlenen alanın toplamda 15.169,33 m² olduğu, 110 ada, 8 parselin yüz ölçümü olan 6.723,61 m²'lik alanın düşülmesi ile geriye kalan ve A harfi ile gösterilen alanın içine tekabül eden 8.445,71 m²'lik taşınmaz hakkında Sapanca Kadastro Mahkemesinin 13/10/1997 tarih ve 1994/203 esas-1997/113 karar sayılı kararı nedeni ile kesinleşmiş mahkeme ilamı ve ekinde kesinleşmiş kroki bulunduğu, bu hali ile 2005 yılında yapılan orman kadastrosu işleminin ve bu hususta düzenlenen orman kadastro tutanağının ikinci kadastro niteliğinde olması nedeni ile bütün sonuçları ile birlikte iptaline,
2-Dosya içerisinde yer alan hükme esas teşkil eden 03/04/2017 tarihli ve 29/05/2017 tarihli Fen Bilirkişisi raporunun ve 06//06/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunun kararın eki sayılmasına,
3-İİK'nun 28. Maddesi gereğince hüküm özetinin Sapanca Tapu Müdürlüğüne gönderilmesin
4-Alınması gerekli 31,40TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20TL'nin mahsubuyla 2,20TL bakiye karar harcın davalıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 221,80TL keşif harcı, tebligat ve posta gideri 291,60 TL olmak üzere toplam 1.513,40TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan ve takdir edilen …..TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraf dosyaya banka IBAN numarası bildirdiği takdirde bu hesaba, kaleme müracaat etmesi halinde mahkemeler veznesinden, aksi halde masrafı avanstan karşılanmak üzere resen PTT yoluyla konutta ödemeli olarak iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2017