YALOVA ALTINOVA’DA (AYAZMA MH) ORMAN OLARAK TAPU KAYDI İPTAL EDİLEN KİŞİLER ADINA TMK MD 1007 UYARINCA AÇILAN TAZMİNAT DAVASININ KARARIDIR
19 Ocak 2022TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
İSTANBUL
- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/… Esas
KARAR NO : 2021/… Karar
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : B.E.T – Küçükçekmece/İstanbul
VEKİLİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ –
DAVALI : E.L. Şişli/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … Şişli/İstanbul
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle İstanbul ili, Adalar ilçesi, Kınalı Ada Mahallesi, 17 pafta, 50 ada, … parselde kayıtlı taşınmazın 1/2’sinin davalı tarafa ait iken satışa çıkarıldığını, müvekkilinin talip olduğunu, taşınmazın tamamının satışı için … TL bedel üzerinden anlaşıldığını, davalıya ait 1/2 hisseye karşılık gelen … TL bedelin, 07/01/2020 tarihinde davalının banka hesabına yatırıldığını ve tapu kaydının müvekkiline devredildiğini, ödenen bedelin tapu senedine de işlendiğini, tapuda taşınmazda davalıdır kaydının bulunduğunun fark edildiğini ancak davalının taşınmazın çok küçük bir bölümü için kısmi mezarlık kamulaştırması ile ilgili olduğunun belirtildiğini, tapu devrinin gerçekleştiğini, aradan belli bir süre geçtikten sonra Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… esas sayılı 2016/.. karar sayılı kararına ulaşıldığında kaydın mezarlık kamulaştırması ile ilgili olmadığını, orman niteliği nedeniyle tapu senedinin iptal edildiğini ve dosyanın karar düzeltme aşamasında olduğunun öğrenildiğini, kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan taşınmazlarla ilgili iptal kararlarının, inşai değil açıklayıcı hükümde olduğunu, hukuki zeminde tapu kaydında “davalıdır” şerhinin bulunmasının tapu kaydındaki durumun herkesçe bilindiğine karine olduğunu, taşınmazın orman olduğu hususunun davacı tarafça biliniyor kabul edilerek değerlendirme yapılacağını, taşınmazın orman olduğunu görerek ve bilerek satın alan davalıların iyi niyetli olduğunun kabul edilemeyeceğini, davalıların taşınmazı satın alırken ödedikleri bedeli kendilerine satan kişi ve kişilerden sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceğini, 07/01/2020 tarihinde yapılan tüm ödemenin geçersiz satış akdi nedeniyle Sapanca Noterliğinin 17/06/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı taraftan iade edilmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafın uzlaştırma protokolü hazırlanmasını talep ettiğini ve uzlaşma protokolü hazırlandığını, protokolün gönderilmesine rağmen anlaşma yapılmayacağının ifade edildiğini, zorunlu olarak İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2020/…. esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın takibe ederek takibi durdurduğunu, haklı davanın kabulüne ve davalı tarafın İstanbul 29. İcra Müdürlüğü 2020/…. esasa numaralı takip dosyası kapsamındaki asıl alacak ve tüm ferilerine yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline dair karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle satış işlemi öncesi hem müvekkil hem de Tapu Müdürü tarafından davacıya taşınmaza ilişkin davalar ve mevcut durum hakkında bilgi verildiğini, davanın bu durumu kabul ederek işlemi gerçekleştirdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın kabul edildiği takdirde davacının kendi kusurlu hareketleriyle hukuki sonuçlarını bilerek taşınmazı satın alması dolayısıyla davaya sebep olan davacı lehine değil, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi gereği, müvekkil davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunması gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile kötü niyetli davrandığı açık olan davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Toplanan deliller, delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe: Davacı vekili dava dilekçesinde İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2020/…. esas sayılı dosyası, taşınmaz satış akit belgesi, yerel mahkeme ve yargıtay kararı, Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… esas2016/.. karar ve 10/02/2016 tarihli kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/… esas 2019/… karar ve 02/12/2019 tarihli kararı, ödeme belgeleri, Sapanca Noterliği 17/06/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, keşif ve bilirkişi incelemesi delil olarak sunmuştur. Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce İstanbul Adalar Tapu Müdürlüğüne, İstanbul Adalar Asliye Hukuk Mahkemesine, İstanbul 29. İcra Müdürlüğüne müzekkereler yazılmış gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır. Dosyamız arasına alınan İstanbul 29. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısına karşı geçersiz satış nedeniyle sebepsiz zenginleşilenin iadesine ilişkin ilamsız takip başlatıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Kanlıca Orman İşletme Şefliği tarafından davalı maliye hazinesi ve davalı N.K’a karşı tapu iptal tescil davası açıldığı ve Adalar İlçesi, Kınalıada, 17 pafta 50 ada … parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine ve taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve kararın 27/11/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 50 yevmiye 07/01/2020 tarihli resmi senet ile İstanbul ili, Adalar ilçesi, Kınalı Ada Mahallesi, 17 pafta, 50 ada, … parselde kayıtlı taşınmazın davalıya ait olan 1/2’sinin tapuda devrinin gerçekleştiği, aynı taşınmaza ilişkin Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasında 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve kararın satış sonrası kesinleştiği, davacı tarafından davalı ile aralarında yolsuz ve geçersiz olarak yapılan satış kapsamında ödenen bedellerin sebepsiz zenginleşme kapsamında iadesine yönelik davalıya karşı İstanbul 29. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu ve davacı tarafından süresinde itirazın iptaline ilişkin iş bu davanın açıldığı, davada adı geçen taşınmazın orman olması nedeniyle 2/B uygulamalarına ilişkin yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunun Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasında tespit edildiği ve kararın kesinleştiği dikkate alındığında; baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olacağı, davacıların taşınmazları satın alırken ödedikleri bedeli bu yerleri kendilerine satan kişilerden sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/05/2019 tarih 2019/1020 Esas 2019/3175 Karar sayılı ilamı) dikkate alındığında taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin davacıya mülkiyet hakkı kazandırmadığı ve tescilin yolsuz olduğu ve bu kapsamda davalıya ödenen satış bedelin iadesini talep hakkı bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davalının itirazı sırasında Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından İstanbul 29. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN AYNEN DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin Reddine,
3-Alınması gereken … TL karar ve ilam harcının başlangıçta davacı tarafça peşin olarak yatırılan … TL’den mahsubu ile bakiye … TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta peşin olarak yatırıldığı anlaşılan … TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça işbu dava sebebiyle sarf edildiği anlaşılan, başvuru harcı … TL ve … TL tebligat masrafı toplamı olan … TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir olunan … TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan artan gider avansı var ise iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100. HMK’nın 345/1 maddesi gereğince 2 hafta zarfında mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2021
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
- HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/27..
KARAR NO : 2022/16..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A K A R A R
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2020/… E – 2021/… K
DAVACI : B.E.T
VEKİLİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ –
DAVALI: E.L- Şişli/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … – Harbiye Şişli/ İSTANBUL
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Adalar ilçesi, Kınalı Ada Mahallesi, 17 pafta, 50 ada, … parselde kayıtlı taşınmazın 1/2’sinin davalı tarafa ait iken satışa çıkarıldığını, müvekkilinin talip olduğunu, taşınmazın tamamının satışı için … TL bedel üzerinden anlaşıldığını, davalıya ait 1/2 hisseye karşılık gelen … TL bedelin, 07/01/2020 tarihinde davalının banka hesabına yatırıldığını ve tapu kaydının müvekkiline devredildiğini, ödenen bedelin tapu senedine de işlendiğini, tapuda taşınmazda davalıdır kaydının bulunduğunun fark edildiğini ancak davalının taşınmazın çok küçük bir bölümü için kısmi mezarlık kamulaştırması ile ilgili olduğunun belirtildiğini, tapu devrinin gerçekleştiğini, aradan belli bir süre geçtikten sonra Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… esas sayılı 2016/.. karar sayılı kararına ulaşıldığında kaydın mezarlık kamulaştırması ile ilgili olmadığını, orman niteliği nedeniyle tapu senedinin iptal edildiğini ve dosyanın karar düzeltme aşamasında olduğunun öğrenildiğini, kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan taşınmazlarla ilgili iptal kararlarının, inşai değil açıklayıcı hükümde olduğunu, hukuki zeminde tapu kaydında “davalıdır” şerhinin bulunmasının tapu kaydındaki durumun herkesçe bilindiğine karine olduğunu, taşınmazın orman olduğu hususunun davacı tarafça biliniyor kabul edilerek değerlendirme yapılacağını, taşınmazın orman olduğunu görerek ve bilerek satın alan davalıların iyi niyetli olduğunun kabul edilemeyeceğini, davalıların taşınmazı satın alırken ödedikleri bedeli kendilerine satan kişi ve kişilerden sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceğini, 07/01/2020 tarihinde yapılan tüm ödemenin geçersiz satış akdi nedeniyle Sapanca Noterliğinin 17/06/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı taraftan iade edilmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafın uzlaştırma protokolü hazırlanmasını talep ettiğini ve uzlaşma protokolü hazırlandığını, protokolün gönderilmesine rağmen anlaşma yapılmayacağının ifade edildiğini, zorunlu olarak İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın takibe ederek takibi durdurduğunu, haklı davanın kabulüne ve davalı tarafın İstanbul 29. İcra Müdürlüğü 2020/… esasa numaralı takip dosyası kapsamındaki asıl alacak ve tüm ferilerine yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline dair karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; satış işlemi öncesi hem müvekkili hem de Tapu Müdürü tarafından davacıya taşınmaza ilişkin davalar ve mevcut durum hakkında bilgi verildiğini, davanın bu durumu kabul ederek işlemi gerçekleştirdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın kabul edildiği takdirde davacının kendi kusurlu hareketleriyle hukuki sonuçlarını bilerek taşınmazı satın alması dolayısıyla davaya sebep olan davacı lehine değil, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi gereği, müvekkili davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunması gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile kötü niyetli davrandığı açık olan davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 50 yevmiye 07/01/2020 tarihli resmi senet ile İstanbul ili, Adalar ilçesi, Kınalı Ada Mahallesi, 17 pafta, 50 ada, … parselde kayıtlı taşınmazın davalıya ait olan 1/2’sinin tapuda devrinin gerçekleştiği, aynı taşınmaza ilişkin Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasında 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve kararın satış sonrası kesinleştiği, davacı tarafından davalı ile aralarında yolsuz ve geçersiz olarak yapılan satış kapsamında ödenen bedellerin sebepsiz zenginleşme kapsamında iadesine yönelik davalıya karşı İstanbul 29. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu ve davacı tarafından süresinde itirazın iptaline ilişkin iş bu davanın açıldığı, davada adı geçen taşınmazın orman olması nedeniyle 2/B uygulamalarına ilişkin yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunun Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasında tespit edildiği ve kararın kesinleştiği dikkate alındığında; baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olacağı, davacıların taşınmazları satın alırken ödedikleri bedeli bu yerleri kendilerine satan kişilerden sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/05/2019 tarih 2019/1020 Esas 2019/3175 Karar sayılı ilamı) dikkate alındığında taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin davacıya mülkiyet hakkı kazandırmadığı ve tescilin yolsuz olduğu ve bu kapsamda davalıya ödenen satış bedelin iadesini talep hakkı bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davalının itirazı sırasında Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “gerekçeleriyle 1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından İstanbul 29. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN AYNEN DEVAMINA, 2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kannu yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Davaya konu alacağın miktarının belirli (likit) oluşu, davaya konu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığının şüphesiz olduğu (başka bir ifade ile tapusunun iptali için herhangi mahkeme kararına gerek olmadığı), davalı tarafa doğrudan icra takibi başlatılmayıp öncelikle noterden ihtarname gönderildiği dikkate alındığında, davalı tarafın haksız olarak borca itiraz ettiği açık olmakla, inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı tarafından, taşınmazı satın aldığı müvekkilinin diğer kardeşine karşı açtığı davanın İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı davasıyla görüldüğünü ve mahkemece, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin resmi senetle yapıldığı, davacının işlemi bilerek ve isteyerek yaptığı, işbu işlemin geçersizliğini ispat edecek bir delilin de davacı tarafından sunulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiğini,-Taşınmaz alım-satımının mevcut hukuki durum bilinerek gerçekleştirildiğinden hukuka uygun ve geçerli olduğunu, beyan hanesinde ‘Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.02.2016 tarih 2011/… Esas 2016/.. Karar sayılı mahkeme müzekkeresi gereği Davalıdır.’ şerhi bulunduğunu, satış senedinde davacının bizzat, beyanların varlığını bilerek ve hukuki sonuçlarını kabul ederek bu satışı aynı bedelle kabul ettiğini, – Resmi Senedin ‘İşlem Tanımı’ kısmında ‘Emlak Rayiç Bedelinden Düşük Bedelle Satış’ gerçekleştirildiği ibaresinin yer aldığını, senedin devamında da … TL rayiç bedele karşılık … TL bedelle işlem yapıldığı yazılı olduğunu, rayiç bedeli … TL olan taşınmazın toplam … TL karşılığı satılmış olduğunu, taşınmazın bu düşük bedelinin de üzerindeki dava dolayısıyla karşılıklı pazarlık sonucu belirlendiğini, taşınmaza ilişkin Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın bozularak red ile sonuçlanması halinde taşınmazın değer artışından davacının faydalanacağı gözetildiğinde, davanın reddi halinde yaşanacak zarara da davacının katlanması, ‘nimetinden yararlanan külfetine katlanır’ ilkesinin gereği olduğunu, – İcra takibi ve dava tarihi itibarıyla davacının taşınmazın geçerli maliki olduğunu ve taleplerinde kötü niyetli olduğunu, orman arazisi olarak tescil edilen taşınmazlar dolayısıyla taşınmaz maliklerinin idare aleyhine tazminat davası açma ve taşınmazının değeri mukabilinde tazminat alma hakkı bulunduğunu,- Alım satım işlemi sırasında tarafların hukuki durumu biliyor olması, işlemin resmi senetle gerçekleştirilmesi, satış bedelinin cüzi bir rakam olması, davacının idareye yöneltmesi gereken taleplerini müvekkile yöneltmesi, hukuki durumu bilmesi sebebiyle iyiniyetli olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davanın reddi gerektiğini,- TMK.2/2. Maddesi uyarınca hakkını kötüye kullanan davacının hukuk düzeni tarafından korunmaması gerektiğini,- Mahkeme kararında, taşınmazın icra takibi tarihindeki hukuki statüsünü esas alması gerektiğini, davacının icra takibini başlattığı tarihte de davayı ikame ettiği tarihte de henüz var olmayan bir alacağı talep ettiğini, davada icra takibi tarihindeki hukuki duruma göre karar verilmesi gerekirken, hataen dava tarihinden dahi sonraki bir hukuki duruma (27.11.2020 tarihli Yargıtay Kararına istinaden) göre karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, takip tarihi itibarıyla henüz herhangi bir alacak doğmadığından, itirazın iptali davası açılamayacağını, ancak mevcut hukuki duruma göre hareket edilebileceğini, gelecekte gerçekleşme ihtimali bulunan bir hukuki duruma göre işlem yapılmasının mümkün olmadığını,- Davacı tarafından, icra takibinde sadece taşınmaz satış bedeli değil, ayrıca faiz ve ihtar masrafları da talep edildiğini, mahkemece faiz alacağı, noter masrafı alacağı ve faiz başlangıç tarihinin de kabul edilmiş ve ayrıca yargılama masrafları müvekkil üzerinde bırakılmış olduğunu, -TBK. 117. maddesinin “…Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” hükmü ve davada müvekkilinin iyiniyetli olmadığına yönelik hiçbir iddia ve delilin ileri sürülmemiş olması nedeniyle davacının davaya konu taleplerini içeren ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edildiği tarihten sonra geçecek makul bir süreden önce faiz istenmesi kanunun açık hükmüne aykırı olduğunu, satış bedelinden müvekkilinin satış işlemi dolayısıyla yaptığı masrafların (%2 oranında satıcı tapu harcı) da düşülmesi gerektiğini,-Davanın kabul edildiği takdirde dahi, müvekkilinin ancak satış bedelinden kalanı vermekle yükümlü olup, faiz ve masraf taleplerinin kanun hükmüne açık aykırılık oluşturduğunu, iyiniyetli şekilde hareket etmeyen davacının, ihtarname masrafı talebinin de aynı şekilde hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, davalı tarafça davacıya satılan taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle ödediği satış bedelinin iadesi istemli takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davaya konu 50 ada … parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan payının tapuda 07/01/2020 tarihinde yapılan satışla davacıya devredildiği, akit tablosu örneğine göre beyan olarak Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasıyla davalı olduğuna dair şerhin bulunduğu, davacının davalı olduğunu bilerek taşınmazı satın aldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. İcra dosyasının incelenmesinde takibin davacı-alacaklı tarafından davalı-borçluya karşı 14.07.2020 tarihinde … TL satış bedeli, … TL işlemiş faiz, … TL noter işlem bedeli olmak üzere toplam … TL’nin tahsili talebiyle başlatıldığı, borçlunun borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas 2016/.. Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın davacı Kanlıca Orman İşletme Şefliği tarafından davalı Maliye Hazinesi ve davalı N.K’a aleyhine Adalar İlçesi, Kınalıada, 17 pafta 50 ada … parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine ve taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve kararın 27/11/2020 tarihinde kesinleştiği, davalı N.K’ın 04.12.2019 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının E.L ve M.K olduğu görülmektedir. Buna göre yapılan değerlendirmede, akit tablosu içeriğinde davacının satın alma anında taşınmaza ilişkin açılan davayı bildiği, 14.07.2020 tarihinde tapu iptale ilişkin verilen mahkeme kararının henüz kesinleşmediği, kararın itirazın iptaline ilişkin eldeki davanın açıldığı tarih olan 12.08.2020 tarihinden sonra 27/11/2020 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, sebepsiz zenginleşme ve bunun doğal sonucu olan dava hakkının (geri alma davasının) doğmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda vaktinden önce yapılan takibe itirazın haksız olmadığı, dava ve takibin erken açıldığı gözetilerek davanı reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Kabule göre de davalının temerrüde düşürüldüğü tarih tartışılmaksızın talep edilen işlemiş faiz ve masraflar yönünden kabul kararı verilmesi de doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın yukarıda açıklanan nedenlerle kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında;
1- Davanın reddine,
2- Alınması gereken … TL harcın davacı tarafından yatırılan … TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatırılan … TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalının yargılama sebebiyle yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden, A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımın ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacıdan alınması gereken … TL karar ve ilam harcından, peşin alınan … TL harcın mahsubu ile bakiye … TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu … TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/06/2022
T.C.
YARGITAY
- Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/66..
KARAR NO : 2022/84..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ : 02/06/2022
NUMARASI : 2021/..-2022/..
DAVACI : B.E.T VEK. AV. ÖZGÜR ERAY TAŞ
DAVALI : E.L VEK. AV….
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2020/…-2021/…
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın reddine yönelik verilen kararın, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının taşınmazdaki 1/2 payını 07/01/2020 tarihinde …TL bedelle satın aldığını, taşınmazın orman sınırları içinde kaldığını ve tapu kaydında da “davalıdır” şerhi bulunduğunu, 17/06/2020 tarihli ihtar ile taşınmazın özel mülkiyete konu edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, ancak satış bedelini iade etmeyen davalının bu amaçla başlattığı takibe de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini, takibin devamına ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; dava konusu taşınmazın orman olması nedeniyle 2/B uygulamalarına ilişkin yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğuna dair Adalar Asliye Hukuk Mahkemesince 2011/… Esas sayılı davada verilen kararın kesinleştiği, bu bakımdan davacının taşınmazı satın alırken ödediği bedeli sözleşmenin tarafı olan davalıdan sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının itirazı sırasında Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasında verilen kararının henüz kesinleşmediği dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; akit tablosu içeriğinde davacının satın alma anında taşınmaza ilişkin açılan davayı bildiği, takip tarihi olan 14/07/2020 tarihinde tapu iptaline ilişkin verilen mahkeme kararının henüz kesinleşmediği, kararın itirazın iptaline ilişkin eldeki davanın açıldığı tarih olan 12/08/2020 tarihinden sonra 27/11/2020 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, sebepsiz zenginleşme ve bunun doğal sonucu olan dava hakkının (geri alma davasının) doğmadığı, bu bağlamda vaktinden önce yapılan takibe itirazın haksız olmadığı, dava ve takibin erken açıldığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Dava, geçersiz satış sözleşmesine dayalı ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi;
“Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü içermektedir.
O halde, hakimin, davanın başında dava şartlarının mevcut olup olmadığını kendiliğinden (re’sen) araştırmak zorunda olması yanında; dava açılırken bulunmayan dava şartlarının yargılama sırasında tamamlanması halinde davanın esasına girerek sonuçlandırması gerekeceği de kabul edilmelidir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; 07/01/2020 tarihinde davalı adına kayıtlı 1/2 payın davacı tarafından …TL bedelle (akit tablosu örneğine göre beyan olarak Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasıyla davalı olduğuna dair şerhin de bilinerek) satın alındığı, davacı alıcı tarafından 14/07/2020 tarihinde geçersiz satıştan kaynaklı bedel nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği ileri sürülerek ödenen bedelin iadesi istemiyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine eldeki davanın 12/08/2020 tarihinde açıldığı hususunda, taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Akit tablosu örneğinde beyan olarak yer alan, Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/02/2016 tarihli ve 2011/… Esas 2016/.. Karar sayılı kararıyla; taşınmazla ilgili olarak yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; söz konusu kararın işbu davanın yargılaması devam ederken 27/11/2020 tarihinde kesinleştiği, akabinde de yine dosya arasında bulunan tapu kaydından 18/03/2021 tarihinde davacı adına olan tapu kaydının iptali ile tapunun maliye hazinesi adına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemesince; takibin başlatıldığı 14/07/2020 tarihi ile tapu iptaline dair kararın kesinleştiği 27/11/2020 tarihi gözetilerek, sebepsiz zenginleşme ve bunun doğal sonucu olan dava hakkının (geri alma davasının) doğmadığı, bu bağlamda vaktinden önce yapılan takibe itirazın haksız olmadığı değerlendirilmiş ise de, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, HMK’nın 115/3 fıkrası gereğince de, ilk derece mahkemesince hüküm verildiği anda bu noksanlığın giderildiği, usul ekonomisi ilkesi uyarınca davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Bundan ayrı, temel bir değer olarak çevrenin korunması ve herkesin çevreden eşit şekilde yararlanması hakkının bir uzantısı olarak Anayasa’nın 169. maddesinde, ormanların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu belirtilerek bu alanlarda özel mülkiyet yasaklanmıştır. Bu nedenle belli bir sürenin geçmesiyle söz konusu alanlarda özel mülkiyet edinilmesi olanaklı değildir (Anayasa Mahkemesinin 12/5/2011 tarihli ve 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı).
Bu çerçevede, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davacıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm niteliğinde olduğu tartışmasızdır.
Buna göre, bölge adliye mahkemesince yapılacak iş; dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit görmesi nedeniyle, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin baştan beri geçerliliğinden söz edilemeyeceği, davacının devletin hüküm ve tasarrufunda olan özel mülkiyete konu olamayacak taşınmaz için davalıya ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde davalıdan geri isteyebileceği gözetilerek uyuşmazlığın esası hakkında yeniden bir karar vermek olmalıdır.
3) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın aynı Kanun’un 373/2. maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
- HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/326
KARAR NO : 2023/1252
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2020/… E – 2021/… K
DAVACI : B.E.T –
VEKİLİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ –
DAVALI : E.L – Şişli/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, yapılan açık yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Adalar ilçesi, Kınalı Ada Mahallesi, 17 pafta, 50 ada, … parselde kayıtlı taşınmazın 1/2’sinin davalı tarafa ait iken satışa çıkarıldığını, müvekkilinin talip olduğunu, taşınmazın tamamının satışı için …TL bedel üzerinden anlaşıldığını, davalıya ait 1/2 hisseye karşılık gelen … TL bedelin, 07/01/2020 tarihinde davalının banka hesabına yatırıldığını ve tapu kaydının müvekkiline devredildiğini, ödenen bedelin tapu senedine de işlendiğini, tapuda taşınmazda davalıdır kaydının bulunduğunun fark edildiğini ancak davalının taşınmazın çok küçük bir bölümü için kısmi mezarlık kamulaştırması ile ilgili olduğunun belirtildiğini, tapu devrinin gerçekleştiğini, aradan belli bir süre geçtikten sonra Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… esas sayılı 2016/.. karar sayılı kararına ulaşıldığında kaydın mezarlık kamulaştırması ile ilgili olmadığını, orman niteliği nedeniyle tapu senedinin iptal edildiğini ve dosyanın karar düzeltme aşamasında olduğunun öğrenildiğini, kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan taşınmazlarla ilgili iptal kararlarının, inşai değil açıklayıcı hükümde olduğunu, hukuki zeminde tapu kaydında “davalıdır” şerhinin bulunmasının tapu kaydındaki durumun herkesçe bilindiğine karine olduğunu, taşınmazın orman olduğu hususunun davacı tarafça biliniyor kabul edilerek değerlendirme yapılacağını, taşınmazın orman olduğunu görerek ve bilerek satın alan davalıların iyi niyetli olduğunun kabul edilemeyeceğini, davalıların taşınmazı satın alırken ödedikleri bedeli kendilerine satan kişi ve kişilerden sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceğini, 07/01/2020 tarihinde yapılan tüm ödemenin geçersiz satış akdi nedeniyle Sapanca Noterliğinin 17/06/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı taraftan iade edilmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafın uzlaştırma protokolü hazırlanmasını talep ettiğini ve uzlaşma protokolü hazırlandığını, protokolün gönderilmesine rağmen anlaşma yapılmayacağının ifade edildiğini, zorunlu olarak İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın takibe ederek takibi durdurduğunu, haklı davanın kabulüne ve davalı tarafın İstanbul 29. İcra Müdürlüğü 2020/… esasa numaralı takip dosyası kapsamındaki asıl alacak ve tüm ferilerine yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; satış işlemi öncesi hem müvekkili hem de Tapu Müdürü tarafından davacıya taşınmaza ilişkin davalar ve mevcut durum hakkında bilgi verildiğini, davanın bu durumu kabul ederek işlemi gerçekleştirdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın kabul edildiği takdirde davacının kendi kusurlu hareketleriyle hukuki sonuçlarını bilerek taşınmazı satın alması dolayısıyla davaya sebep olan davacı lehine değil, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi gereği, müvekkili davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunması gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile kötü niyetli davrandığı açık olan davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 50 yevmiye 07/01/2020 tarihli resmi senet ile İstanbul ili, Adalar ilçesi, Kınalı Ada Mahallesi, 17 pafta, 50 ada, … parselde kayıtlı taşınmazın davalıya ait olan 1/2’sinin tapuda devrinin gerçekleştiği, aynı taşınmaza ilişkin Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasında 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve kararın satış sonrası kesinleştiği, davacı tarafından davalı ile aralarında yolsuz ve geçersiz olarak yapılan satış kapsamında ödenen bedellerin sebepsiz zenginleşme kapsamında iadesine yönelik davalıya karşı İstanbul 29. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu ve davacı tarafından süresinde itirazın iptaline ilişkin iş bu davanın açıldığı, davada adı geçen taşınmazın orman olması nedeniyle 2/B uygulamalarına ilişkin yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunun Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasında tespit edildiği ve kararın kesinleştiği dikkate alındığında; baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olacağı, davacıların taşınmazları satın alırken ödedikleri bedeli bu yerleri kendilerine satan kişilerden sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/05/2019 tarih 2019/1020 Esas 2019/3175 Karar sayılı ilamı) dikkate alındığında taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin davacıya mülkiyet hakkı kazandırmadığı ve tescilin yolsuz olduğu ve bu kapsamda davalıya ödenen satış bedelin iadesini talep hakkı bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davalının itirazı sırasında Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/… Esas sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “gerekçeleriyle
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından İstanbul 29. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN AYNEN DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda; akit tablosu içeriğinde davacının satın alma anında taşınmaza ilişkin açılan davayı bildiği, 14.07.2020 tarihinde tapu iptale ilişkin verilen mahkeme kararının henüz kesinleşmediği, kararın itirazın iptaline ilişkin eldeki davanın açıldığı tarih olan 12.08.2020 tarihinden sonra 27/11/2020 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, sebepsiz zenginleşme ve bunun doğal sonucu olan dava hakkının (geri alma davasının) doğmadığı, bu durumda vaktinden önce yapılan takibe itirazın haksız olmadığı, dava ve takibin erken açıldığı gözetilerek davanı reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Kabule göre de davalının temerrüde düşürüldüğü tarih tartışılmaksızın talep edilen işlemiş faiz ve masraflar yönünden kabul kararı verilmesi de doğru bulunmamakla, davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2021 tarih ve 2022/… E. – 2022/… K. Sayılı kararıyla özet olarak; “dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit görmesi nedeniyle, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin baştan beri geçerliliğinden söz edilemeyeceği, davacının devletin hüküm ve tasarrufunda olan özel mülkiyete konu olamayacak taşınmaz için davalıya ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde davalıdan geri isteyebileceği gözetilmesi” gerekçeleriyle dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine dosya yeniden esasa kayıtla, bozmaya uyulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca taraflar lehine usulü kazanılmış hak doğmuştur. Bu nedenle bozma ilamında belirtilen hukuki nedenlerle, takipten önce davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliği ile takip tarihi arasında işleyen faiz miktarı; ihtarnamenin 20/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede ödeme hususunda 3 iş günü süre verildiği, takibin 14/07/2020 tarihinde yapıldığı, 25/06/2020 ile 14/07/2020 tarihleri arasında işlemiş faiz miktarının resen hesaplama sonucu … TL olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 6100 Sayılı HMK 353/1-b-3, 1-b-2 maddeleri gereğince karar kaldırılarak “Davanın kısmen kabul kısmen reddine, İstanbul 29.İcra Dairesinin 2020/… E.sayılı takip dosyasına yapılan vaki itirazın kısmen iptali ile takibin … TL asıl alacak … TL işlemiş faiz olmak üzere … TL üzerinde devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağın (… TL) %20’si oranında (…. TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ” dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 Sayılı HMK 353/1-b-3, 1-b-2 maddeleri gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
İstanbul 29.İcra Dairesinin 2020/…E.sayılı takip dosyasına yapılan vaki itirazın kısmen iptali ile takibin … TL asıl alacak … TL işlemiş faiz olmak üzere … TL üzerinde devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın (… TL) %20’si oranında (… TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli … TL harç olup peşin alınan …TL harçtan mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan … TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca … TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki yürürlükte bulunan AAUT uyarınca davalı vekili için … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davacının yaptığı … TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranında hesaplanarak …TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranları dikkate alınarak takdiren …-TL sinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde iadesine,
İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.gereğince … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,
Temyiz incelemesi ile ilgili olarak;
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilk derece mahkemesince Yargıtay ilamı uyarınca temyiz eden davacıya iadesine,
Davacının temyiz sebebiyle yapmış olduğu ….-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile davacı vekili yokluğunda davalı vekili Av….’nın yüzüne karşı karar verildi.26/04/2023