Orman Şerhi Nedeniyle Hazineye Açılmış Olunan Maddi Tazminat Davasıdır
18 Ocak 2018Orman Şerhi Nedeniyle Maddi Tazminat Davasıdır
18 Ocak 2018T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2016/9189
KARAR NO : 2016/10878
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Oltu İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2015
NUMARASI : 2015/15-2015/24
DAVACI :BORÇLU :
DAVALI :ALACAKLI:
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E G tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takip dayanağı bonoyu şirket yetkilisi olarak imzaladığını ve şahsi sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.
Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Dolayısıyla, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında "İtirazın kabulü kararı ile takip durur." hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 6. fıkrasında ise; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, borçlunun isteği üzerine kötü niyeti veya ağır kusurunun bulunması koşuşuyla alacaklının, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK.'nun 169/a-5. maddesi uyarınca söz konusu borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de; inceleme konusu karar, borçlu tarafından temyiz edildiğinden aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Öte yandan, takibe konu bonoda, keşideci bölümünde; Ö T Y Y Ltd. Şti.'ne ait iki adet kaşe ile borçlu Y B'nun adı ve soyadının yer aldığı, senedin çift imza ile düzenlendiği, her iki imzanın da şirket kaşesi üzerinde bulunduğu ve kaşe dışında açığa imza atılmadığı görülmektedir. Bu durumda, alacaklının, borçtan şahsen sorumlu olmadığı açıkça anlaşılan muteriz borçluya karşı başlattığı takipte, ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği kuşkusuzdur. Nitekim, mahkemece de, takibe dayanak bonoda, her iki imzanın da kaşe üzerinde olup; açıkta imzası olmayan borçlunun senetten şahsi sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle borçlu Y B'nun borca itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, borçlunun gerek 16.02.2015 tarihli itiraz dilekçesinde ve gerekse yargılama sırasında tazminat isteminde bulunduğu tartışmasızdır.
O halde, mahkemece, İİK.'nun 169/a-6. maddesi uyarınca; alacaklının takip konusu asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
OLTU
İCRA HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/47 Esas
KARAR NO : 2017/99
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : Y B
VEKİLLERİ : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ - Rüstempaşa Mah.Ersin Cad.No:31 54600Sapanca/SAKARYA
Av. İ B –
DAVALI : A. K .
VEKİLİ : Av. -
DAVA : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 06/10/2017
G.KARARIN YAZILDIĞI TARİH :26/10/2017
Mahkememizde görülmekte bulunan İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın Oltu İcra Müdürlüğü'nün 2015/167 Esas numaralı dosyası üzerinden müvekkili Y B ile dava dışı Ö T Y Y Ltd Şti aleyhine 98.000 TL bedelli senet ile ilgili olarak kambiyo senediye dayalı takip başlattığını, davacının bahse konu ödeme emrini 13/02/2015 tarihinde tebliğ aldığı ve yasal süresi içerisinde emsal Yargıtay kararları uyarınca takbiin kendi yönü ile iptalini talep ettiğini, müvekkilinin tarafına verilen vekaletnamenin arka tarafında dava dışı Ö T Y Y Ltd Şti'nin yetkilisi olduğunun gösterildiğini, davaya konu senedin firma adına düzenlenmiş bir senet olduğunu, senet üzerinde açıkça atılan iki imzanında şirket kaşesi üzerine atıldığını, başka bir ifade ile açığa atılan ikinci bir imzanın bulunmadığını, senedin borçlu bölümünde yazılı isim ve adresin müvekkili tarafından yazılmadığını, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin kararında da senet üzerinde birden fazla şirket kaşesi üzerindeki imzaların sadece şirketi sorumlu tutacağınını, kaşenin dışına atılan imzaların ise şahsi sorumluluk getireceğinin açıkça belirtildiğini, davacının davalıya borcunun olmadığını, davalı tarafın inkar tazminatından da sorumlu olduğunu, takibin müvekkili yönünden iptali ile davalının asıl alacağının % 20'sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu senedin müvekkili tarafından yazıldığı davacı tarafından da imzalandığını, senet metninde "Ödeyecek" başlıklı kısımda Y B'nun isminin ve adresinin yazıldığı, "Kefil" kısmında da diğer borçlu Ö Şirketin kaşesinin bulunduğunu, müvekkilinin borçlu şirket ile birlikte şirketin yetkilisi ve sahibi olan davacının da senette borçlu olarak gözükmesini istediğini ve bu suretle adı-soyadı, adresi ile birlikte senede yazıldığı ve iki imzasının alındığını, senet sağlam olsun diye iki adet kaşe vurdurduğunu, müvekkilinin bu senedi alırken Y B'nun şahsi sorumluluğunu da aldığını düşünerek hareket ettiğini, takip dosyasında sadece ödeme emri gönderildiğini hiçbir işlem yapılmadığını, borçlu aleyhine takip iptal edilsede izah edilen nedenlerle takip dosyasında davacı-borçlunun zararına yol açacak hiçbir işlemin yapılmadığından kötü niyet tazminatına ilişkin reddedilmesini, kabulü halinde hakkaniyete aykırı bir durumun ortaya çıkacağı, işbu nedenlerle davanın ve kötü niyet tazminat talebinin reddi ile yargıama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili celse arasında tedbir talebi hakkında beyanda bulunması üzerine mahkememizce 23/03/2015 tarihinde tedbirin durdurulmasına karar verilmiş ve Oltu İcra Dairesi'ne bu husus bildirilmiştir.
Oltu İcra Dairesi'nin 2015/167 Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı, incelendiği ve aslı gibidir şeklinde onaylı bir suretin dosyamız arasına alınarak aslının mercine iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/04/2015 tarih ve 2015/15 Esas 2015/24 sayılı kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13/04/2016 tarih ve 2016/9189 Esas 2016/10878 sayılı ilamı ile bozulmakla, dava mahkememizin yukarıda sırasına kaydı yapılmış olup, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; takibe konu senet üzerinde çift imzanın olduğu ancak her iki imzada da şirket kaşesinin basılı olduğu, açığa imzanın atılmadığı, bu nedenle şahsi sorumluluğa gidilemeyeceği açıkça anlaşılmaktayken; alacaklının, şirket kaşeleri üzerinde imzası bulunan keşidecinin şahsi sorumluluğuna giderek takip başlatmakta ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ve kusurlu olan alacaklının, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulmasının davacı borçlu tarafından talep edildiği anlaşılmış olup; bozma öncesi kararda "takibin iptaline" hükmü kurulduğu ve karar borçlu tarafından temyiz edildiği için aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince bu husus da bozma nedeni yapılmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talebin KABULÜNE,
2-Oltu İcra Dairesinin 2015/167 esas sayılı dosyasındaki takibin Y B yönünden İPTALİNE,
3-Borçtan şahsen sorumlu olmadığı açıkça anlaşılan davacıya karşı başlatılan takipte alacaklı ağır kusurlu olduğundan takip konusu asıl alacağın % 20'si oranındaki kötü niyet tazminatı talebinin İİK 169/a-6 maddesi uyarınca kabulüne,
4-Harçlar kanunu gereği alınması gereken 31,40 TL harcın peşin alınan 27,70 TL'den mahsubu ile bakiye kalan 3,70 TL'nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına ,
5-Davacı tarafından yatırılan 149,00 TL yargılama gideri, 27,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 176,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı yararına tayin ve takdir olunan ... TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın tefhim ve tebliğden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere karar verildi. 06/10/2017