Yabancı Plakalı Aracın Neden Olduğu Kaza Sonucu Vefat Nedeniyle Tazminat Davası
18 Ocak 2018Tek Taraflı ve Tam Kusurlu Trafik Kazasında Desteklerini Kaybeden Davacılar adına Sigorta Şirketi Aleyhine Açılan Tazminat Davası
18 Ocak 2018T.C. KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2013/123 Esas - 2013/793
TÜRK MİLLETİ ADINA
T .C.
KARAMÜRSEL
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2013/123 Esas
KARAR NO : 2013/793
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : K. A.
[VEKİLİ] : Av. ÖZGÜR ERAY TAŞ
DAVALI : GÜNEŞ SİGORTA A.Ş. -
[VEKİLİ] : Av. B. K.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/03/2013
KARAR TARİHİ : 09/10/2013
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; 12/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkillerinin murisi A. A.'ın yolcu konumunda bulunduğu araçta yanarak vefat ettiğini, müvekkillerinin murisinin kazanın oluşumunda hiç bir kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun davalı sigorta şirketinin sigortaladığı araç sürücüsünde olduğunu, davalı sigorta şirketinin 201573946 poliçe numaralı ZMMS kapsamında davacılara 94.888,00 TL ödeme yaptığını, davacılardan ibraname aldığını, kaza sonrası davacıların tüm gelirinin kesildiğini, bu nedenle sigorta şirketinin teklif ettiği miktarı kabul etmek zorunda kaldıklarını, davalı sigorta şirketinin davacının gelirini asgari ücretten hesaplayarak tazminat ödemesi yaptığını, bu hususun yanlış ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenle verilen ibranamenin makbuz hükmünde sayılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle ileride gerçek değer üzerinden düzeltmek üzere şimdilik anne için 7.000 TL, çocuklar için 1.000'er TL'den toplam 10.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının ticari avans faiziyle birlikte davalıdan teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tahsil edilerek müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçelerinde; davadan önce davacı tarafın müvekkili şirkete başvurusu üzerine açılan hasar dosyası kapsamında aktüel bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda 94.888 TL 'nin 12/02/2013 tarihinde davacılara ödendiğini, A. A.'ın vefatı nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın davacı asile ödenmiş olmakla müvekkilinin, müvekkili şirketin sigortalısının ve sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun kalmadığını, davacılara 12/02/2013 tarihinde 94.888,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından kayıtsız şartsız ibra edilmiş olan müvekkili açısından davanın reddi gerektiğini, ancak açıkça ve fahiş bir fark olması halinde aradaki tazminata hükmedilebileceğini, dava konusu olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığını, bilirkişi incelemesi yapılırken ödeme tarihi olan 12/03/2009 tarihindeki verilerin dikkate alınmasının ve güncellenmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce gerekli araştırmalar yapılmış, ilgili kayıtlar celp edilmiş, dosyada bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Alınan bilirkişi raporu ile davacılardan K. A'ın maddi zararının 174.698,57 TL, S A'ın maddi zararının 19.104,80 TL, Y A'ın maddi zararının 9.888,03 TL, Y A'ın maddi zararının ise 33.353,08 TL olmak üzere davacıların toplam zararının 237.044,48 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hasar dosyasının incelenmesinden, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara 94.888,00 TL ödendiği görülmüştür. Davalı şirketin sigorta limitinin 225.000,00 TL olduğu görülmüştür. Davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin faiz yönünden güncellenmesi neticesinde bilirkişi raporuyla işlemiş faizinin 7.567,31 TL olduğu hesaplanmıştır. Dolayısıyla davacıların 122.544,69 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacaklarının varlığı tespit edilmiştir. Davacılar vekili tarafından bu rakam baz alınarak 20/09/2013 tarihli dilekçe ile dava ıslah edilmiştir. Islah harcı bu rakam üzerinden tahsil edilmiştir.
201573946 poliçe numaralı ZMMS poliçesinin incelenmesinden, 41 KL 537 plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalanmış olduğu ve ölüm nedeniyle kişi başına tazminat limitinin 225.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme neticesinde davalı şirketin davacı K A vekili tarafından ibra edildiği iddia edilmiş ise de, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları göz önünde bulundurulduğunda bu hususta tanzim edilen ibraname makbuz hükmündedir. Gerçek anlamda ibranameden söz edilebilmesi için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık bir oransızlık bulunmaması gerekir. Tazmini gereken miktar ile ibranamede yazılı miktar arasında açık bir oransızlık varsa bu belge ibraname değil makbuz hükmündedir. Bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere ödenen miktar ile toplam zarar mukayese edildiğinde mahkememizce davacılar vekili tarafından verilmiş olan ibranamenin makbuz hükmünde olduğunun kabulü gerekmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, celp edilen kayıtlar, hasar dosyası, alınan bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamından, 12/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi A A'ın yolcu konumunda bulunduğu araçta yanarak vefat ettiği, davacıların murisinin içinde vefat ettiği 41 KL 537 plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 201573946 poliçe numaralı ZMMS ile sigortalanmış olduğu, ölüm nedeniyle kişi başına tazminat limitinin 225.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara 94.888,00 TL ödendiği, h er ne kadar davalı vekili sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme neticesinde davalı şirketin davacı K A vekili tarafından ibra edildiği iddia edilmiş ise de Yargıtay'ın yerleşik içtihatları göz önünde bulundurulduğunda bu hususta tanzim edilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu, alınan bilirkişi raporuyla tespit edilen miktardan ödenen kısım ve bu kısma ilişkin faiz miktarının mahsup edilmesi neticesinde davacıların toplam122.544,69 TL zararlarının olduğunun tespit edildiği, davacılar vekilinin de bu rakam üzerinden davasını ıslah ettiği, her ne kadar davacılar vekili hükmedilecek tazminata ticari avans faizi uygulanması talebinde bulunmuşsa da bu talebin yasal dayanağı bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile 122.544,69 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Davanın KABULÜ ile,
122.544,69 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2- Alınması gereken 8.372,25 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL ve ıslah ile alınan 410,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.937,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacılar tarafıdan yapılan 882,75 TL mahkeme masrafının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye gider avansının kararın kesinleşmesine mütakip davacılara iadesine,
4- Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden avukatlık ücret tarifesi gereğince ... TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup üsulen anlatıldı.
09/10/2013
Katip 128523 Hakim 151353
Bu döküman elektronik imzalıdır !