Tapu Sahibinin Çaplı Taşınmazı Üzerine Rızası Olmadan Yapılan Tersanelerin, Müdahalelerinin Önlenmesine Ve Kal’ine Dair Mahkeme Kararıdır
18 Ocak 2018Davacının Tırına Haksız Olarak El Konulması Nedeniyle Açılmış Maddi Tazminat Davasıdır
18 Ocak 2018T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2681
KARAR NO : 2017/8543
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ :Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ :22/10/2014
NUMARASI :2014/919-2014/282
DAVACILAR :1-T. A. (Kendi adına asaleten, Y. ve E.'e Velayeten)
2- Ç. A. (Kendi adına asaleten, Y. ve E.'e Velayeten)
DAVALILAR :1-B. A.
2-A. Sigorta A.Ş.
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından katılma yoluyla, davalı B. A. vekili ve davalı A. Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğu otobüste yolcu olan müvekkili T.'nın tek taraflı trafik kazası sonucu sol kolunun dirsek hizasından kesildiğini, kazada yolcu olan müvekkilinin kusuru olmadığını, solak olan müvekkili T.'nın sol kolunu kaybetmesi nedeniyle hem kendisinin, hem de eşi ve çocuklarının elem çektiğini beyanla, davacı T. için 100.000 TL manevi, eşi Ç. için 30.000 TL manevi, çocuklar Y. ve E. için ayrı ayrı 10.000'er TL manevi tazminatın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 50.000 TL manevi teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı B. A.. vekili, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, talebin fahiş olduğunu, müvekkilinin olayda kusuru olmadığını, yola başka bir araçtan beyaz köpüklü bir maddenin dökülmüş olması nedeniyle yolun kayganlığı sonucu kaza olduğunu, davacı T.'nın da kusurlu olduğunu, emniyet kemeri mevcut olmasına rağmen kemerini bağlamadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı A.. Sigorta A.Ş. vekili, müvekkilinin sigortalı aracın kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, talebin fahiş olduğunu, yola başka bir araçtan beyaz köpüklü bir maddenin dökülmüş olması nedeniyle yolun kayganlığı sonucu kaza olduğunu, davacı T..'nın da kusurlu olduğunu, emniyet kemeri mevcut olmasına rağmen kemerini bağlamadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, açılan davanın kısmen kabulü ile, davacı T. A. için 60.000,00-TL, davacı Ç. A. için 20.000,00-TL, davacı E. A. için 8.000,00-TL ve Y. A. için 2.000,00-TL manevi tazminatın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 50.000,00-TL ile sınırlı olmak kaydı ile davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından katılma yoluyla, davalı B. A. vekili ve davalı A. Sigorta A.Ş. vekili temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde, davacı T. için manevi tazminat miktarı takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, kazanın tek taraflı olup davacı T.'nın midibüste yolcu olmasına, davacı yolcu Tolga'nın hazırlık aşamasındaki beyanına göre midibüste şoför tarafında 3. koltuk cam kenarında oturuyor olmasına, midibüsün sol yanı üzerine devrilip sürüklenmesine, davacı yolcu T.'nın sol kolunun dirsek hizasından kesilmesine, kaza tarihi 12.6.2013 olup, belirli sınıf minibüs ve otobüslerde emniyet kemeri bulundurma ve kullanma zorunluluğu da getiren Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 19.2.2014 tarihinde yürürlüğe girmesine göre, davalı B. A. vekili ve davalı A. Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacılardan T. trafik kazasında daimi malul kalmış, davacı eşi Ç. için 30.000 TL manevi, çocuklar Y. ve E. için ayrı ayrı 10.000'er TL manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Mahkemece davacı eş Ç. için 20.000 TL, davacı E. için 8.000 TL ve Y. için 2.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi (TBK. md. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda davacı T.'nın sol kolunun dirsek hizasından kesilmesi, kusurunun olmaması, dava tarihi (15.9.2014), davacı eş ve çocuklar tarafından duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar Ç., Y. ve E. için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı ''davacılar Ç., Y. ve E. için'' bir miktar az olup, adı geçen davacılar bakımından daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için hükmün bozulması gerekmiştir.
3- Kabule göre de, davacılar vekili dava dilekçesinde tüm davacılar için avans faizi talep ettiği ve davalıların maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu araç kullanım amacı ticari olan midibüs olduğu halde, mahkemece ''tüm davacılar için'' talep gibi avans faizi yerine, yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı B. A. vekili ve davalı A. Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davacılar hakkındaki hükümlerin BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.082,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar B. A. ve A. Sigorta A.Ş'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 3.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.